AKDENİZ'DE GÜZEL ŞEYLER DE OLUYOR AMA...

Geçen haftanın gündeminde Akdeniz Belediyesi ön plana çıktı. Önce Akdeniz Belediye Meclisinde denetleme raporunun okunması sırasında basını ilgilendiren bölüm ile başlayan süreç, ardından Başkan Gültak'ın açıkladığı Mersin Marina Projesi son olarak Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz'ın yaptığı Akdeniz ve Büyükşehir ile ilgili açıklama. Bugünkü yazımızda ilk iki konuyu değerlendireceğiz. 5 nisan'da gerçekleştirilen Belediye Meclisinde 2020 yılı faaliyet ve denetleme kurulu raporu okundu onaylandı. Denetim kurulu raporunun tamamını dinledim. Bunun yanında inceleme fırsatım oldu.

Raporun sonuç bölümünde belirtilen olumlu ifadelerden bazıları şöyle: belediyenin yıllık toplam personel giderleri ile ilgili sınırlama hükümlerine uygun hareket edildiği yasal sınırın aşılmadığı, Yıl içerisinde verilmesi gereken beyannamelerin zamanında ve uygun şekilde verildiği, Gelir bütçesinin 2020 yılında gerçekleşme oranının yüzde 96, Gider Bütçesinin de gerçekleşme oranının yüzde 85 olduğu belirtilmiş. Borç yükünün de 6.85milyon TL azaltıldığı ifade edilmiş. Bunlar güzel ve memnuniyet verici şeyler.

Raporda bunun yanında 2018-2022 dönemine ait yapılan Stratejik Plan ile 2020 bütçesi, gerçekleşmeler ve harcama kalemlerine bakıldığında yeterince uyumlu olmadığının görüldüğü yer alırken, doğrudan alım bütçesinin belirtilen sınırı yüzde 11 aştığı, özellikle doğrudan teminle yaptığı harcamaların yüksek bedellerle çoğunlukla belirli rmalardan yapıldığı, bunun da rekabet koşullarının oluşmasına engel olduğu vb gibi olumsuzluklar raporda ifade edilmiş. Raporda ayrıca belediyenin yerel internet sitelerine 2020 yılında 522 bin 400 TL harcandığı ve 39 internet sitesine ilan verildiği belirtilmiş ve toplam rakamın yüzde 80'ine tekabül eden 461 bin 622 TL'nin de 6 internet sitesine verildiği bilgisi yer almış. Meclis toplantısında meclis üyeleri bunun sebebini sordu.Başkan Gültak da bunu basın Müdürünün cevaplamasını istedi. Basın müdürünün açıklaması pek tatmin edici bulunmamış görülüyor.

Bu yüzdendir ki çok şeyler yazıldı çizildi. Ben 9 nisan'da yapılan Akdeniz Meclisi 2. birleşiminde Başkan Gültak'ın bu konu hakkında açıklama yapmasını bekliyordum ama beklenen açıklama gelmedi. Bu konu ile ilgili süreç böyleydi. Umarım Başkan Gültak bu konuda herkesi tatmin edecek bir açıklama yapar. Başkan Gültak güzel işler yaptı. Gültak'ın bu hizmetleriyle diğer ilçeler ile Büyükşehir için seçimlerde referans olacağını unutmayalım. Hizmetlerin gölgelenmemesi adına kamuoyunun bu konudaki tereddütünü ve olumsuz yorumları gidermesi gerekir.

Mersin Marina Projesi

Şimdi gelelim asıl konumuza. Geçen hafta Başkan Gültak'ın açıkladığı Mersin Marina Projesi'ne… Marinalar sadece insanların boş zamanlarında kendilerini mutlu edecek faaliyetlerin yapıldığı milyonluk mega yatların bağlandığı merkezler değildir. Marinalar sundukları imkan ve hizmetlerle sizi tüm dünyaya tanıtır. Bulunduğu kentin sosyal ve kültürel değerlerini yansıtır. Dünya çapında bir çok önemli etkinliğe ev sahipliği yaparlar. Abu Dhabi'daki Yas Marina'nin Formula 1 yarışlarını gerçekleştirdiği gibi. Ya da yine dünyanın en ünlü limanlarından biri olan Fransa'daki Saint Tropez limanı ve marinası. Çeşitli etkinlikleri dünyaya yayılmış ve azımsanmayacak sayıda turist çekiyor. Futbolcuların, lm yıldızlarının ve politikacıların da vazgeçilmez destinasyonu olan İtalya'da Cenova'daki Marina di Portono, limanı. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.

Gelelim Mersin'e. Mersin henüz deniz turizminde hiç bir yol alamamış bir kenttir. Dünyanın sayılı marinalarına bakıldığında limanlarıyla bütünleşmiş olduklarını görürüz. Mersin'in ise yolun en başında hatta yerinde saydığını söyleyebiliriz. Bir örnek vermesi açısından söyleyecek olursak Mersin'de Yenişehir'deki marinanın kentin tanıtımına ve turizmine bir katkı yaptığını söylemek çok zor. Çünkü sadece kent içine yönelik ticari mağazaların olduğu, yemek yenilip, kahve içildiği insanların bu sebeple buluştuğu mekan olarak durmakta. Yani gerçek marina kavramı ikinci planda kalmakta Yıllardır da usulsüz yapılaşması konuşuldu.

Şimdi burada marinaların sorumluluklarını ve kriterlerini anlatmama hiç gerek yok. Başkan Gültak, Çamlıbel'deki balıkçı barınağını Mersin Marina Projesi ile dönüştüreceklerini ve bunun kente değer katacağını ifade etti. Mersin kendini henüz turizmin tüm alanlarında yeteri kadar kanıtlayamamış bir kent olduğunu söylemiştik. Bugün kente bir kruvaziyer gemi gelse yanaşacağı bir rıhtımı bile yok. Yat turizmi de tıpkı alt yapı gibi sıfır. Proje ile buralara yapılacak AVM'de zaten bitik durumdaki Çamlıbel esnafını tamamıyla yok edecektir. Yenişehir'deki Marina'dan bir farkı kalmayacak Ayrıca Çamlıbel'de geçmişte bir AVM vardı ama o da Yenişehir'deki büyük AVM'nin açılmasının ardından Çamlıbel esnaarı gibi kapandı. Yapılacak bir marina ve beraberindeki AVM ile bırakın Çamlıbel'i kalkındırmayı, sadece marinada açılacak işyerlerini memnun edersiniz.

Yani Mersin'in yeni bir marinanın yanında AVM'yi kaldıracak gücü de yok. Siz önce mevcut esnafı kalkındıracak,insanları buraya çekecek alternatier yaratmalısınız. Balıkçı barınağının restore edilmesi ve modernleştirilmesi gayet güzel ama buna mağazaların olduğu AVM'leri eklerseniz işin rengi değişecek ve Çamlıbel bölgesi esnafı bu oluşumdan yeteri kadar yararlanmamış olacaktır.

Ayrıca bu projenin seçimlerde Başkan Gültak'ın rakiplerinin elinde ciddi bir koz olarak durduğu kanaatindeyim. Gündem Akdeniz dedik. Bir sonraki yazımda da 2019 Mahalli İdareler seçiminde Akdeniz'in durumunu yazacağım "Ak Parti Akdeniz'i hangi şartlarda kazandı ? İptal edilen oylar seçimin kaderini nasıl belirledi? İptal edilen oylar kimindi? Bugün seçim olsa Akdeniz'i hangi parti alır?" sorularına cevap arayacağız

Şimdilik hoşçakalın. Sedat Yılmaz