SON DAKİKA
Hava Durumu

Özge CAN'dır...

Yazının Giriş Tarihi: 27.02.2015 01:39
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.02.2015 01:39
 Özgecan kızımızın hunharca bir cinayete kurban gitmesi ve ülkemizde yaşanan benzer facialar, artık hiçbir şüpheye mahal kalmayacak şekilde toplumun psikolojisinin ciddi anlamda bozulduğunun göstergesidir.

Sıkıntılarla dolu adeta patlamaya hazır bomba misali aramızda dolaşan yüz binlerce insan kentin sokaklarında kol geziyor. Bombayı başka yerde arayanlar boşa gayret gösteriyor. Pimi çekilmiş vaziyetteki canlı bombalar hemen yanı başımızda... İdam ya da başka cezaları konuşmak için çok geç kalmış durumdayız.

Bu tarz durumlarda yaptırım olarak idam cezasının gerekliliğini her fırsatta dile getirmişimdir.Aslında bu bir çeşit rehabilitedir.Toplumsal bir etki bırakması anlamında bir zerre de olsa caydırıcı olacağı kanaatini taşımaktayım.

Geçtiğimiz yıllarda Mersin merkezde, dönemin Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül Bey'e terör ve tecavüz suçlularına idam istiyoruz diye topladığımız binlerce imzayı bir vatandaş olarak ulaştırmıştık. Geldiğimiz süreçte durumu aslında yıllar önce görmüştük.

Bir ülkeyi yöneten insanlar yaşananlardan kendilerini sorumlu görmüyorlarsa o ülkede sorumlu yok demektir. O ülkede iktidar yok demektir. Bu ülke Soma faciaları yaşadı, dikkatinizi çekmedimi szilerin bir muhatap istifa etmedi,etmediği gibi de vatandaşına yanı başındakiler saldırdı. Şimdi Özgecan kardeşimizin faciasını yaşadık, yine sorumluluğu üstlenme onurunu gösterip istifa eden çıkmayacak.

Yaşananlara sebep olan tıkanıklıklar giderilmedikçe cinayetler, hırsızlıklar, yolsuzluklar ve rüşvetler artarak devam edecek. Bu durumları yapanlar bir de karar mercileri olunca toplum psikolojisini varın siz düşünün!!! ALLAH korkusunun ve hesap derdinin kazandırılamadığı bireylerden oluşan bir toplumda, siz nefislerdeki koca deliği başka hiçbir şeyle kapatamazsınız.

Mükemmel insanı bulamadığımız yerde, kanunlar, nizamlar ne kadar mükemmel olursa olsun hiçbir işe yaramaz. Neticede, kanunları yapan da, uygulayan da insandır. Doğruluğu inkâr edilemez tespitler, bizi ilk başlangıç noktamızın insan olması gerektiği gerçeğiyle karşı karşıya bırakmaktadır.

Evet, başlayacağımız yer insandır. Bu noktaya gelindiğinde şu hayati sorunun mutlaka cevaplanması gerekmektedir: Bugün yaşananlar gibi cinayetlerden uzak duracak, bırakın insanları katletmeyi insanlığa hizmet edecek ve herkese örnek olacak insan nasıl yetişecek? Özge bacımızın babası Mehmet Aslan ağabeyle bu cinayet yaşanmadan iki gün önce işletmemizde saatlerce hasbihal etmiştik, SİYASİ VE TİCARİ konuşmalardan sonra sohbetin koyulaşmasıyla toplumsal ve kişisel gelişim üzerine adeta bana ders vermişti.

Gelen gidenlerden sohbetimiz kesilse de Mehmet ağabey iki gün sonra ekranlarda bu yürek yakan hadiseden sonra örnek alınacak bir ölçüyle ve aklı selimle şunları söyledi: "Ben milletimizden çok şey bilmem ama Maun Suresinin, Ali İmran Suresinin 103. ayetini ve Asr Suresini okumalarını tavsiye ediyorum."

Bu ayetler bana göre çok önemli. Doğru yolu bulmak, doğru yolu seçmek, doğru yolda yürümek çok zor. Ali İmran Suresinin 103. ayetinde ALLAH (cc), 'Hepiniz Allahın ipine sımsıkı sarılınız ve birbirinizden ayrılmayınız' buyuruyor.

Bu güçlü adamın açıklamaları mevcut ruhsal durumuda düşünüldüğünde Mehmet ağabeyin ne denli iman ettiğinin göstergesi değil mi sizce? Ben halen onun kadar kuvvetli değilim ki ilk günden sonra taziyeye gidemedim.

Müslüman bir ülkede yalan, dolan, hırsızlık, cinayet, katliam vs.olmaması lazım. Biz hem kendimize Müslüman diyorsak, hem de ülkemizde kanımızı donduran hadiseler meydana geliyorsa bir yerde yanlışlık var demektir. Bu vesile ile 20 yaşında gencecik bir kardeşimiz Özgecan... Çantasında biber gazı taşıyacak kadar kendini savunmasız hissettiği toplumumuzda, bir minibüs şoförünün darbeleri ile can verdi. Vücudu 3 kişi tarafından yakıldı. Kadına şiddetin kınandığı yürüyüşler gerçekleştirildi kentimizde ve ülkenin bir çok yerinde ancak 2015 Türkiye'sinde kadına şiddeti veya tecavüzü değil; kokuşmuş insanı eleştirmeliyiz.

Daha doğrusu, çürümüş, bitmiş halimizi düzeltmeye çalışmalıyız. Merkezinde ALLAH korkusunun, hesap şuurunun olmadığı bir dünya haline geldi yaşadığımız yer ve asıl derdimiz de bundan sonra başlıyor. Çocukluktan ERGENLİĞE geçiş döneminde daha da derinleşen MANEVİYATSIZ boşluk kişileri ne yaptığını bilmez bir halde nefsinin heva ve heveslerine göre hayvandan da daha aşağı bir merhaleye sürüklemektedir.

En temel eğitimin bu olması gerekirken, biz bunu unuttuk. Eğer en temel eğitimin bunu hayatımıza koymazsak gençlik çareyi bonzaide, eroinde sonrasın da intiharların, tecavüzlerin, cinayetlerin içinde yaşam savaşı veren bireylere dönüşmesi kaçınılmaz bir gerçekliktir.

Değerli arkadaşlar, aslında idam vs. yaptırımlarda kalıcı çözümler değildir. Karar mercilerinin, gerekli tedbirleri almanın ötesinde kanunlara, toplumdaki bireylerin haklarına ALLAH'a hesap şuuru ile saygı duyacak insanın yetiştirilmesine dönük bir eğitim programı uygulamaları gerekir.

Bu durum yapılmadığı sürece yapılacak her şey geçicidir ve günü kurtarmaktan ibarettir. Özge'Canımız için El Fatiha! Vesselam..
 
 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.