ALIN SİZE AÇILIM!!!

Kitleleri temsil edenlerin terörle bağlantılı olduğu gerekçesiyle tutuklandığı,her türlü provokasyona  açık, yüksek tansiyonlu günleri geçiriyoruz.Çözüm süreci adını verdikleri şahsımın ise her fırsatta terör ile müzakere olmaz mücadele olur dediğim günlerin sonrasında beklenen sonu yaşıyoruz,inanın hiç ama hiç şaşırmadım bu tutuklama sürecine.OSLO,HABUR,AÇILIM süreçlerin deki kepazelikleri yazmayacağım MALUMUNUZ yazı uzun olunca okumuyorsunuz ya onları kısa kısa gelecek haftalarda yazayım.

Terörün sadece dağlarda olmadığı, en kalabalık şehirlerimizin en merkezi noktalarını hedef aldığı, insanlarımızı okuluna, işine giderken hiç ummadığı bir anda ve yerde yakaladığı, polis, asker, sivil ayrımı yapmadığı, kitlesel ölümlere yol açtığı tehlikeli, karanlık, endişe verici günler…

ALLAH sonumuzu hayreylesin demesine diyoruz da bu iş artık önüne geçilemez bir hale dönüştü. Siyasiler sıradan bir halmiş gibi  artık ülke olarak terörle yaşamaya alışmalıyız diyorlardı ki aynen de öyle oldu millet böylesi durumlara alışmaya başladı.Bu bağlam da kulaklarımda dün gibi çınlayan cennet mekan Şehit liderim Muhsin Yazıcıoğlu’nun söylediği ‘’Şehit vermekten daha acı bir şey varsa o da; şehit haberi almaya alıştırılmış bir toplum olmaktır söylemi konuya ders niteliğindedir.

Her sabah kalkıldığında, acaba bugün nerede bir terör saldırısı olmuş diyerek haber bültenlerine, internet haberlerine ve gazetelere bakıyoruz. Gerçi artık internete de bakamıyoruz yaşanan iki tutuklamadan sonra ülke de internetin hızı yavaşlatılıyor ve bu durumu Başbakan basın toplantısında normal bir durummuş gibi kabul ediyor.Korku toplumu olduk.Ama arkadaşlar bu memleket terörle yaşamaya alıştırılamaz.Eğer siyasiler bunu der ise ki diyorlar bunun ağır bedelini ülke olarak çekeriz ve çekiyoruz.Piyasalar berbat,ülkede güvenlik zafiyetinden ötürü son üç yıldır turist sayısında korkunç bir azalma oldu bu durumun Türkiye’ye o kadar çok olumsuz tarafı var ki hangi birini yazayım.

Bu tarz şeyler yazmak istemiyorum ama gündem bu. Terör, özellikle de ülkemiz ve bölgemiz üzerinde küresel menfur hesapların olduğunu dikkate aldığımızda, ülkemizi ve milletimizi her zaman hedef alacaktır.

Mesele, terörle, hangi şartlarda ve zeminde mücadele edileceğidir. Terör topluma mal olmadıysa, dağlarda, sınırda ya da belirli noktalarda ise askeri ve polisiye yöntemlerle mücadeleyi yürütür, istihbaratı bu noktaya yoğunlaştırır ve o terörü bulunduğu noktada yok etmeye çalışırsınız. Ama işin garip tarafı darbe teşebbüsünde bile ülkenin istihbaratı değil  eniştenin haberi ile ülkede darbe olduğunu öğreniyor ülkemiz bu durum acıdır ve inanın acınacak halin göstergesidir.

Küresel iradeler, İslam coğrafyasında ve ülkemizdeki estirdikleri terör havasını sürdürecek ama inanın galip gelemeyecekler. Belki neden sloganvari bir söylem ile yazını noktaladın diyeceksiniz ama inanın içimden böyle yazmak geldi.YA SEVECEKSİNİZ YA DA TERK EDİP GİDECEKSİNİZ.