Bölgede yaşayan insanlardan Mersin kamuoyunu sarsacak şok iddialar,Balık ölümleri çevre kirliliğinden kaynaklanıyor.Kazanlı- Seyhan Turizm alanını projesi olumsuzluklardan iptal mi? edilecek.Geleceğimizin umudu Gençlerin iş hayalleri bitecek mi?
Haber Giriş Tarihi: 01.11.2016 19:22
Haber Güncellenme Tarihi: 01.11.2016 19:22
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bilginhaberci.com
HABER ONDA- Gübreyi,genelde bitkinin beslenmesinde gerekli olan kimyasal elementleri sağlamak için toprağa katkı sunması için çitfçilerimizin kullandığı tarımsal madde olarak biliriz.Bitkiler, büyüme ve yaşamaları için azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum, kükürt, demir, mangan, bakır, çinko, bor ve bazı hallerde de molibden gibi elementlere muhtaçtır. Bunlar arasında azot, fosfat ve potasyum en önemlileridir. Gübreler, bitkilerin büyümesi için gerekli gıdayı ihtiva eden maddelerdir.Hayvan pislikleri, saman ve diğer bitki artıkları binlerce yıldan beri doğal gübre olarak kullanılmaktadır. Eski zamanlarda toprağın asitliğini azaltmak ve kalsiyum temin etmek için kireçli maddeler kullanılmıştır. Kullanılan ilk kimyevi gübreler, sodyum nitrat ve kemikler olmuştur.
Günümüzde ise,Azot ve fosfor içeren kimyasal ya da hayvansal gübrelerin dikkat ve özen gösterilmeden kullanımı en yaygın çevre kirliliği sebeplerinden birisi olmuştur.
Bu nedenle tartışmalar sürerken birden gündeme,Teröristlerin bomba imalinde kullandığı amonyum nitratın her yerde satılan bir gübre olduğu Son aylarda azgınlaşan terör ve her gün gelen şehit haberleri canımızı yakmaya, yüreklerimizi dağlamaya devam ederken, Güvenlik güçlerimizin şehit edildiği kahpe saldırılarda kullanılan ana madde, çiftçilerimizin bitkilerin ihtiyacını sağlamak için kullandığı 33’lük amonyum nitrat gübresi olduğu tespit edildi.
Gübre piyasalarda rahatlıkla satılabilen ve isteyen herkes istediği miktarda alabildiği CAN(Kalsiyum Amonyum Nitrat) - DAP(Diamonyum Fosfat) Ülkemizde terör bitene kadar bu gübrenin yasaklanması Mersinde faaliyet sürdüren TOROS GÜBRE A.Ş'yi gündeme getirmişti,geçenlerde Kazanlı-Seyhan Turizm Alanı kıyılarında yaşanan balık ölümleri nedeniyle tekrar çiftçiler ve çevreciler tarafından gündem konusu olmaya başladı.
Terör örgütlerinin patlayıcı yapımında kullandığı nitratlı gübrenin satışı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından geçici olarak Terörle Mücadele Kanunu kapsamında durdurulmuştu. Ara verilen üretime tekrar başlanmasıyla denize ve çevreye üretim artıkları nedeniyle çevre kirliliği oluştuğu bu nedenle balıkların ölerek kıyıya vurduğu iddasında bulunan çevreci ve çiftçiler Gübre fabrikalarının NÜKLEER'den daha tehlikeli olduğunu gündeme getirdi.
Ülkemizde yılda 250 milyona yakın kimyasal gübre kullanılıyor ve bunun büyük bir miktarı Toros Gübre A.Ş tarafından üretiliyor.2011 yılında çıkan enerji kanuna kadar Türkiye’de atıkların değerlendirilmesi üzerine kimsenin konuşmadığı ancak Mersin Akkuyu'da Nükleer Tesisler yapılmadan çevre katliamı var diye eylem yapanların Mersinde Toros Gübre A.Ş'ye karşı sessiz kalmaları tepkilere neden oluyor.Ülke ekonomisine faydasından daha çok terörde kullanılan ve çevreye zarar veren gübrelere tepkilere suskunluk merak konusu oldu.
Arıtma çamurlarından çıkan yüzüne bile bakmadığınız organik atıklar,toz ve dumanlar tehlikeli bir hale gelip çevre ve sağlımızı tehtit ediyor. Alınan raporlarla sorun yok gibi gösterilen atıklar bir anda çok büyük çevre faciasına dönüşüyor. Doğasal düzeyde 130 milyon ton atığın oluştuğu yetkililer ve çevreciler tarafından dile getiriliyor. Kalkınmış ülkelere baktığımızda enerji kaynaklarını Nükleer'den karşılıyorlar. Enerjide dışa bağımlı bir ülkeyiz, dolar karşılığında enerji alıyoruz.
Tonlarca çevreyi tehtit eden sanayi atıkları çok basit çözümlerle enerjiye dönüştürülebilir. Tabiki yatırım maliyeti gerekiyor.Üretici firmalar milyon dolarlık yatırım yaparken, Arıtma tesislerini tam donanımlı olarak yapmadıklarından sıfır maliyetle doğaya terk ettiklerinden çevre kirliği ve canlı ölümleri gerçekleştiği,yeni fırsatlar yeni ürünler diyerek pazarlama yapanlar kendilerinin tehlikesi bulunmayan Nükleer'den daha fazla zararlı olduğunu gündeme gelince,
Devletin Terörle Mücadele kapsamında gübre ürünlerine Bakan Çelik,"Temmuz ayından bu yana devam eden terör olaylarında birçok güvenlik görevlimizin şehit edilmesine yol açan el yapımı patlayıcılarda kullanılması sebebiyle 6 Haziran tarihi itibariyle nitratlı gübrelerin yurt içinde satışı ve pazarlanmasını yasakladıklarını belirtti. Cari tarih itibariyle bayilerde ve üreticilerde olan 314 bin ton nitratlı gübrenin bu kapsamda yediemine alındığını,Böyle ani bir kararın, gerek üreticimizin hemen yakın gelecekteki beklentileri, diğer taraftan ithalat ve üretici firmalar üzerinde bir olumsuz etkisinin olmaması söz konusu değil. Ama ne diyoruz? Önce can, önce insan hayatı. Gübre, tarım için vazgeçilmez bir girdi, verim açısından son derece önemli, eyvallah. Ama canımızı yakan teröre malzeme olacak bir tarımsal ürünün çok yaygın bir şekilde kullanılıyor olması açısından da mukayese yaptığınız zaman mutlak surette yeni önlemler alma zarureti vardı. Çünkü onlarca polis ve askerimiz, nitratlı gübreden elde edilen bu el yapımı patlayıcılardan dolayı hayatını kaybediyor. Böyle bir tercihi yapmak bile doğru değil, mutlaka önce canı korumak, hayatı devam ettirmek gerekiyor. Bu yönüyle bu kararın alınması doğru."
Nitratlı gübre yasağının üretim açısından sezon itibariyle bir mağduriyete yol açmayacağını, çünkü sezon itibariyle en az kullanıldığı bir dönemin içerisinde olunduğuna dikkat çeken Çelik, "Sektör açısından da üretiminde ve ihracatında bir sorun yok. İhraç ederseniz bir problem yok. Sadece satışıyla ilgili bir kısıtlama söz konusu. Bu anlamda da pazara baktığımız zaman, ülkemizde 5,5 milyon ton gübre tüketiliyor. Bunun yaklaşık %30'u olan 1,5 milyon tonu nitratlı gübre. Yani 4 milyon tonu diğer gübreler. Hem sezonu dikkate aldığımızda hem de diğer gübrelerin kullanılıyor olduğunu göz önüne aldığımızda üreticide ve sektörde bir sıkıntının olmayacağını görebiliriz. Ayrıca bu bir geçiş süreci. Bu süreçte terörle ilgili ve diğer gelişmeler ne şekilde seyredecekse, biz de çok farklı şekilde önlemlerimizi alacağız" diye konuştu.
Mersinde faaliyet gösteren Toros Gübre A.Ş'nin doğaya naklettiği koyu pembe kiremit tozu renginde katı atık ve bacalardan havaya bıraktığı PEMBE DUMAN'nın çevreye verdiği zararın Nükleer'den daha tehlikeli olduğunu söyleyen çitfçiler biran önce fabrikanın kapatılması gerektiğini,ŞEHİT AİLELERİ'nin göz yaşının dinmesi gerektiğini belirtiler.Üretim anında devreye giren SÜLFİRİK ASİT'in denize bırakılması nedeni balık ölümlerinin gerçekleştiğini ve bu alana Turizm yatırlarının gelmesinin engellendiği bazı lobi faaliyetlerinin sürdürüldüğü idda edildi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
PEMBE DUMAN NÜKLEERDEN DAHA TEHLİKELİ !
Bölgede yaşayan insanlardan Mersin kamuoyunu sarsacak şok iddialar,Balık ölümleri çevre kirliliğinden kaynaklanıyor.Kazanlı- Seyhan Turizm alanını projesi olumsuzluklardan iptal mi? edilecek.Geleceğimizin umudu Gençlerin iş hayalleri bitecek mi?
Günümüzde ise,Azot ve fosfor içeren kimyasal ya da hayvansal gübrelerin dikkat ve özen gösterilmeden kullanımı en yaygın çevre kirliliği sebeplerinden birisi olmuştur.
Bu nedenle tartışmalar sürerken birden gündeme,Teröristlerin bomba imalinde kullandığı amonyum nitratın her yerde satılan bir gübre olduğu Son aylarda azgınlaşan terör ve her gün gelen şehit haberleri canımızı yakmaya, yüreklerimizi dağlamaya devam ederken, Güvenlik güçlerimizin şehit edildiği kahpe saldırılarda kullanılan ana madde, çiftçilerimizin bitkilerin ihtiyacını sağlamak için kullandığı 33’lük amonyum nitrat gübresi olduğu tespit edildi.
Gübre piyasalarda rahatlıkla satılabilen ve isteyen herkes istediği miktarda alabildiği CAN(Kalsiyum Amonyum Nitrat) - DAP(Diamonyum Fosfat) Ülkemizde terör bitene kadar bu gübrenin yasaklanması Mersinde faaliyet sürdüren TOROS GÜBRE A.Ş'yi gündeme getirmişti,geçenlerde Kazanlı-Seyhan Turizm Alanı kıyılarında yaşanan balık ölümleri nedeniyle tekrar çiftçiler ve çevreciler tarafından gündem konusu olmaya başladı.
Terör örgütlerinin patlayıcı yapımında kullandığı nitratlı gübrenin satışı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından geçici olarak Terörle Mücadele Kanunu kapsamında durdurulmuştu. Ara verilen üretime tekrar başlanmasıyla denize ve çevreye üretim artıkları nedeniyle çevre kirliliği oluştuğu bu nedenle balıkların ölerek kıyıya vurduğu iddasında bulunan çevreci ve çiftçiler Gübre fabrikalarının NÜKLEER'den daha tehlikeli olduğunu gündeme getirdi.
Ülkemizde yılda 250 milyona yakın kimyasal gübre kullanılıyor ve bunun büyük bir miktarı Toros Gübre A.Ş tarafından üretiliyor.2011 yılında çıkan enerji kanuna kadar Türkiye’de atıkların değerlendirilmesi üzerine kimsenin konuşmadığı ancak Mersin Akkuyu'da Nükleer Tesisler yapılmadan çevre katliamı var diye eylem yapanların Mersinde Toros Gübre A.Ş'ye karşı sessiz kalmaları tepkilere neden oluyor.Ülke ekonomisine faydasından daha çok terörde kullanılan ve çevreye zarar veren gübrelere tepkilere suskunluk merak konusu oldu.
Arıtma çamurlarından çıkan yüzüne bile bakmadığınız organik atıklar,toz ve dumanlar tehlikeli bir hale gelip çevre ve sağlımızı tehtit ediyor. Alınan raporlarla sorun yok gibi gösterilen atıklar bir anda çok büyük çevre faciasına dönüşüyor. Doğasal düzeyde 130 milyon ton atığın oluştuğu yetkililer ve çevreciler tarafından dile getiriliyor. Kalkınmış ülkelere baktığımızda enerji kaynaklarını Nükleer'den karşılıyorlar. Enerjide dışa bağımlı bir ülkeyiz, dolar karşılığında enerji alıyoruz.
Tonlarca çevreyi tehtit eden sanayi atıkları çok basit çözümlerle enerjiye dönüştürülebilir. Tabiki yatırım maliyeti gerekiyor.Üretici firmalar milyon dolarlık yatırım yaparken, Arıtma tesislerini tam donanımlı olarak yapmadıklarından sıfır maliyetle doğaya terk ettiklerinden çevre kirliği ve canlı ölümleri gerçekleştiği,yeni fırsatlar yeni ürünler diyerek pazarlama yapanlar kendilerinin tehlikesi bulunmayan Nükleer'den daha fazla zararlı olduğunu gündeme gelince,
Devletin Terörle Mücadele kapsamında gübre ürünlerine Bakan Çelik,"Temmuz ayından bu yana devam eden terör olaylarında birçok güvenlik görevlimizin şehit edilmesine yol açan el yapımı patlayıcılarda kullanılması sebebiyle 6 Haziran tarihi itibariyle nitratlı gübrelerin yurt içinde satışı ve pazarlanmasını yasakladıklarını belirtti. Cari tarih itibariyle bayilerde ve üreticilerde olan 314 bin ton nitratlı gübrenin bu kapsamda yediemine alındığını,Böyle ani bir kararın, gerek üreticimizin hemen yakın gelecekteki beklentileri, diğer taraftan ithalat ve üretici firmalar üzerinde bir olumsuz etkisinin olmaması söz konusu değil. Ama ne diyoruz? Önce can, önce insan hayatı. Gübre, tarım için vazgeçilmez bir girdi, verim açısından son derece önemli, eyvallah. Ama canımızı yakan teröre malzeme olacak bir tarımsal ürünün çok yaygın bir şekilde kullanılıyor olması açısından da mukayese yaptığınız zaman mutlak surette yeni önlemler alma zarureti vardı. Çünkü onlarca polis ve askerimiz, nitratlı gübreden elde edilen bu el yapımı patlayıcılardan dolayı hayatını kaybediyor. Böyle bir tercihi yapmak bile doğru değil, mutlaka önce canı korumak, hayatı devam ettirmek gerekiyor. Bu yönüyle bu kararın alınması doğru."
Nitratlı gübre yasağının üretim açısından sezon itibariyle bir mağduriyete yol açmayacağını, çünkü sezon itibariyle en az kullanıldığı bir dönemin içerisinde olunduğuna dikkat çeken Çelik, "Sektör açısından da üretiminde ve ihracatında bir sorun yok. İhraç ederseniz bir problem yok. Sadece satışıyla ilgili bir kısıtlama söz konusu. Bu anlamda da pazara baktığımız zaman, ülkemizde 5,5 milyon ton gübre tüketiliyor. Bunun yaklaşık %30'u olan 1,5 milyon tonu nitratlı gübre. Yani 4 milyon tonu diğer gübreler. Hem sezonu dikkate aldığımızda hem de diğer gübrelerin kullanılıyor olduğunu göz önüne aldığımızda üreticide ve sektörde bir sıkıntının olmayacağını görebiliriz. Ayrıca bu bir geçiş süreci. Bu süreçte terörle ilgili ve diğer gelişmeler ne şekilde seyredecekse, biz de çok farklı şekilde önlemlerimizi alacağız" diye konuştu.
Mersinde faaliyet gösteren Toros Gübre A.Ş'nin doğaya naklettiği koyu pembe kiremit tozu renginde katı atık ve bacalardan havaya bıraktığı PEMBE DUMAN'nın çevreye verdiği zararın Nükleer'den daha tehlikeli olduğunu söyleyen çitfçiler biran önce fabrikanın kapatılması gerektiğini,ŞEHİT AİLELERİ'nin göz yaşının dinmesi gerektiğini belirtiler.Üretim anında devreye giren SÜLFİRİK ASİT'in denize bırakılması nedeni balık ölümlerinin gerçekleştiğini ve bu alana Turizm yatırlarının gelmesinin engellendiği bazı lobi faaliyetlerinin sürdürüldüğü idda edildi.
En Çok Okunan Haberler