SON DAKİKA
Hava Durumu

#Kilo

BİLGİNHABERCİ - Kilo haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kilo haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

YAZIN İNCE VE FİT OLMANIN 8 PÜF NOKTASI! Haber

YAZIN İNCE VE FİT OLMANIN 8 PÜF NOKTASI!

YAZIN İNCE VE FİT OLMANIN 8 PÜF NOKTASI! Öğün düzeninizi değiştirmeyin Tatilde yatış ve kalkış saatleri değişse de öğün düzeninizi değiştirmemeye gayret edin. Kahvaltınızı poğaça, simit, beyaz ekmek ve börek gibi yüksek karbonhidrat içeriğiyle diyet baltalayan hamur işleriyle değil, beyaz peynir, zeytin, domates, salatalık ve yumurta gibi sağlıklı ve tok tutan besinlerle yapın.  Kahvaltınızı erken saatlerde yapıyorsanız aralarda gereksiz atıştırmalara engel olmak için mutlaka öğle yemeği yiyin.  Eğer geç kahvaltı ile güne başlıyorsanız öğle yemeğini atlayabilirsiniz. Akşam yemeklerinizi de uygun saatlerde yemeye çalışın. Gece geç saatlerde yemek yemekten kaçının.      Bol su için  Gün içerisinde sıvı alımızın düşük kalmamasına dikkat edin. Yanınızda suyunuz olsun veya gittiğiniz yerlerde su için. Beslenme ve Diyet Uzmanı İpek Ertan “Bu sayede hem mide hacminizin bir kısmını su ile doldurup fazla besin tüketmeye engel olursunuz hem de açlık hissini bastırarak fazla porsiyon tüketmekten kendinizi korursunuz. Çünkü bazen açlık ve susuzluk hislerini karıştırıp susadığımız halde açıkmış sinyalleri alabiliriz” diyor. En sağlıklı sıvıların başında suyun geldiğini vurgulayan İpek Ertan, ayran, kefir, sade maden suyu, buzlu ev yapımı şekersiz yeşil / siyah çayın da sağlıklı alternatifler olduğunu belirtiyor.  Ev yapımı soğuk çaylara tatlandırmak için tarçın veya limon - şeftali gibi meyveleri de ekleyebilirsiniz. Sebze tüketimine ağırlık verin  Mevsim sebzeleri tüketmeye özen gösterin. Pişmiş sebzeler çiğ sebzelere göre çok daha fazla tok tutma özelliğine sahip olduğundan yaz sıcaklarında zeytinyağlı sebzeleri tercih edebilirsiniz. Ancak sebze yemeğinin yanında mutlaka salata da tüketin. Tüm öğünlerinizde iyi yıkanmış çiğ sebzeler (salatalar) bulunsun.  Yeterli protein alın Yumurta, peynir, et, tavuk, balık, hindi, deniz ürünleri, kurubaklagiller gibi yüksek protein içeren besinler tüketerek hem metabolizmanızı hızlandırabilir hem de tok kalma sürenizi  uzatarak diyeti baltalayan gereksiz atıştırmalıkların önüne geçebilirsiniz. Beslenme ve Diyet Uzmanı İpek Ertan “Bir çok insan tarafından kurubaklagiller kış yemeğiymiş gibi düşünülse de yazları da haşlanarak yapılan kurubaklagil salataları oldukça lezzetli ve iyi bir protein kaynağı olarak tüketilebilir. Kurubaklagiller aynı zamanda yüksek lif içerikleriyle bağırsakları da çalıştırarak kilo verme sürecine katkı sağlar” diyor.  Yoğurt tüketin  Kalsiyumdan zengin besinlerin tok tutma özellikleri olduğundan, ana yemeklerde veya ara öğünlerde yoğurt, ayran ve kefir gibi besilenler tüketmeye özen gösterin. Ana yemeklerde yoğurtlu salata, ayran veya soğuk yoğurt çorbası olarak da menüye eklenebilir. Ara öğünlerde ise kefir ve meyve veya yoğurt ve musli çok güzel ara öğün alternatifleri olabilir. Tok tutan ara öğünler yapın Beslenme ve Diyet Uzmanı İpek Ertan “Gereksiz atıştırmalar yapmamak ve önünüze çıkan kalorili yiyeceklere hayır diyebilmek için öncelikle tok olmak gerekiyor. Bunun için öğün aralarınızı çok uzun tutmayın. Genel olarak 4-5 saatte bir sağlıklı öğünler yaparsanız çok açlık hissetmezsiniz. Ara öğünlerde de kendinize lif ve su içeriği yüksek ara öğün hazırlarsanız tokluğunuzu uzun süre sağlayabilirsiniz. Ara öğünlerinizi bazen yaz sıcağında serinletici bir smoothie ile de yapabilirsiniz. Örneğin; içine salatalık, yeşil elma/ şeftali/ çilek ve 2 yemek kaşığı chia tohumu veya 2 yemek kaşığı yulaf kepeği unu eklediğiniz bir smoothie hazırlayabilirsiniz” diyor.  Yaz meyvelerinde aşırıya kaçmayın Yaz aylarında ara öğünlerde tüketeceğiniz yaz meyveleri bol lif ve su içerdiğinden bu özellikleri ile hem tatlı tüketimi isteğini azaltıyor hem de su tüketimini artırıyor. Ancak dikkat! Yaz meyvelerinin lezzetine kanıp aşırıya kaçmayın! Porsiyon kontrolü yapmaya özen gösterin aksi halde meyve tüketiminde aşırıya kaçmak kilo almanıza neden olacaktır. Örneğin; 4 ince dilim karpuz ile 1 dilim peynir veya 2 küçük salkım üzüm ile 3 tam ceviz ya da 1 şeftali ile 1 kase yoğurdu ara öğünde tüketebilirsiniz.   Dondurmaya dikkat edin! Beslenme ve Diyet Uzmanı İpek Ertan “Birçok tatlıdan daha düşük olsa da, dondurmanın enerjisi dikkate almaya değer. Bu nedenle tüketiminde aşırıya kaçmayın. Ayrıca dondurmayı yemeklerin ardından değil, ara öğün olarak tüketmeniz çok daha doğru bir tercih olacaktır. En sağlıklısı tabiki gerçek sütten ve gerçek meyvelerden yapılmış olanlardır. Bu nedenle yüksek şeker içerikli hazır dondurmalar yerine onları tercih etmeye çalışın. Şeker içeren bir besin olduğu için haftada iki-üç kez, ikişer topu aşmamaya özen gösterin.

SÜRDÜRÜLEBİLİR BESLENME SAĞLIK VERİYOR VE İSRAFI ÖNLÜYOR Haber

SÜRDÜRÜLEBİLİR BESLENME SAĞLIK VERİYOR VE İSRAFI ÖNLÜYOR

SÜRDÜRÜLEBİLİR BESLENME SAĞLIK VERİYOR VE İSRAFI ÖNLÜYOR Dünya nüfusu 2000 yılından bu yana sürekli artıyor ve 2050 yılında da büyük bir artış öngörülüyor. Türkiye'nin nüfusunun da 2050 yılında 100 milyonu aşması bekleniyor. Bu hızlı nüfus artışı, insanları besleme, su temini, enerji sağlama gibi temel ihtiyaçların karşılanması konusunda büyük zorluklara neden oluyor. Artan insan nüfusunun tükettiği enerji gerek besinlere gerekse iklimlere zarar verebiliyor. Sürdürülebilir beslenme ile nüfusun artan gıda talebi karşılanabiliyor. Akdeniz beslenme biçimi, Nordik diyeti, Çift piramit diyeti, Vegan ve Vejeteryan diyetlerle sürdürülebilir beslenme biçimleri karbon ve su ayak izini düşürmeye katkı sağlıyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uz. Dyt. Aslıhan Altuntaş, 11 Temmuz Dünya Nüfus Günü ile ilgili bilgi verdi, sürdürülebilir beslenmenin faydalarını ve yöntemlerini anlattı. Artan nüfus gıda talebini artırıyor Artan insan nüfusu, gıda talebini artırmakta ve gıda endüstrisini daha verimli olmaya yönlendirmektedir. Son 10 yılda gıda endüstrisindeki yenilikler ve gelişen teknolojiler, daha fazla gıda üretimi ve sürdürülebilirlik için önemli adımlar atılmıştır. Gıda endüstrisindeki yenilikler ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımlar, artan nüfusun beslenmesini karşılamak ve çevresel etkileri azaltmak için önemli adımlardır. Ancak, daha fazla çalışma ve yatırım gerekmektedir, çünkü nüfus artışıyla birlikte gıda güvencesi ve sürdürülebilirlik konularında hala önemli zorluklar vardır. Artan insan nüfusunun iklim ve çevreye etkisi oldukça büyük bir endişe kaynağıdır. Nüfus artışı, daha fazla enerji, su ve gıda talebi demektir, bu da doğal kaynakların aşırı kullanımına ve çevresel baskılara yol açmaktadır. Bu durum ekosistem hizmetlerinin azalmasına ve doğal kaynakların tükenmesine neden olabilir. Sürdürülebilir beslenmenin farklı çeşitleri bulunuyor Artan insan nüfusuyla birlikte iklim değişikliği, çevresel bozulma ve kaynakların tükenmesi gibi sorunlarla mücadele etmek için sürdürülebilirlik odaklı politikalar ve çözümler gerekmektedir. Bu çözümlerden biri de sürdürülebilir beslenme çeşitleri olabilmektedir. Sürdürülebilir beslenme çeşitleri; Akdeniz beslenme tipi; taze gıdalar ve doymamış yağlar tüketilir. İşlenmiş ve paketli gıdaları tüketim oranı düşüktür. Ülkemiz için en uygun seçenek Akdeniz beslenme modeli olarak belirlenmiştir. Sürdürülebilir diyetlere çok kültürlü bir yaklaşım ile yerli veya yerel gıda sistemlerini anlayarak, gıdalar ve diyetlerle ilgili kültürel bilgideki çeşitliliği korumak için de fırsatlar sunabilmektedir. Aynı zamanda, yemek ve kültüre ilişkin geleneksel bilginin korunmasının önemini de gündeme getirmektedir. Ekolojik ayak izi bakımından beslenme modelleri incelendiğinde, Akdeniz diyetinin diğerlerine göre azot, karbon, su ve enerji ayak izinin daha küçük olması, dünyamızın sağlığına daha az olumsuz etki gösteren sürdürülebilir bir beslenme modeli olarak görülmektedir.Nordik diyeti; İskandinav ülkeleri olan Danimarka, Finlandiya, Norveç, İzlanda, İsveç gibi ülkelerdeki geleneksel yeme biçimi Nordik diyetine dayanmaktadır. Akdeniz diyeti ile benzerlik göstermektedir. Zeytinyağı yerine kanola yağı kullanılması Akdeniz diyetinden en önemli farkıdır.Çift piramit diyeti; klasik besin piramidinin yani Akdeniz beslenmesinin yanına besinlerin ekolojik ayak izleri sınıflandırılmaktadır. Hem bireysel hem de ekosistem açısından yeterli olacak besinleri göstermektedir.Vegan ve Vejetaryen diyetler; kırmızı et, tavuk, balık veya peynir gibi hayvansal kaynaklı besinlerin elimine edildiği diyetlerdir. Meyve sebze mevsiminde tüketilmeli Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından yürütülen “Live Well Plate for Low Impact Food in Europe” (LIFE) projesi’ne göre; sürdürülebilir bir diyetin 6 temel ilkesi bulunmaktadır. Sebze ve meyve tüketimini artırmakBesin çeşitliliğini sağlamakEt tüketimini makul seviyelere indirmekGıda israfını önlemekSertifikalı gıda satın almakŞeker, şekerli içecekler, yağ, tuz ve tuz içeriği yüksek gıdaların tüketimini azaltmak Meyve sebze tüketiminde her zaman mevsiminde olanları tercih etmek, mümkünse pazarlardan alışveriş yapmak önem kazanmaktadır. Bu kapsamda ekolojik pazarlar takip edilebilir. Her gün mor, kırmızı, turuncu, sarı, koyu yeşil, açık yeşil, beyaz olmak üzere 7 farklı renkte sebze ve meyve her gün tüketilmelidir. 6 yumruk sebze ve 2 yumruk kadar meyve günlük minimum tüketim olmalıdır. Günde 1-2 su bardağı yoğurt veya kefir, haftada 1 kez kırmızı et, haftada 1 kez balık veya haftada 1 kez tavuk ana yemek olarak tercih edilebilir. Diğer günlerde protein ihtiyacı bezelye, barbunya, nohut, kuru fasulye veya börülce gibi bitkisel proteinlerden gelebilir ve sebzeler de haftada en az 2 gün ana yemek olabilir. Bu temel ilkeler uygulandığında karbon ayak izi düşürülmekte ve sürdürülebilir bir beslenme şekliyle hem sağlığa hem de doğaya faydalı olunabilmektedir.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.