SON DAKİKA
Hava Durumu

#Bilgin

BİLGİNHABERCİ - Bilgin haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bilgin haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Cem Bölükbaşı bu hafta sonu Fuji’de piste çıkıyor Haber

Cem Bölükbaşı bu hafta sonu Fuji’de piste çıkıyor

Cem Bölükbaşı bu hafta sonu Fuji’de piste çıkıyor Espordaki başarılarının ardından açık tekerli yarış serilerine geçen ve 2022 senesinde Formula 2’ye kadar yükselerek Türkiye’yi uluslararası arenada temsil eden Cem Bölükbaşı, Super Formula serisindeki altıncı yarışına bu hafta sonu çıkacak. TGM Grand Prix pilotu Cem Bölükbaşı’nın Fuji Uluslararası Yarış Pisti’nde çıkacağı sezonun altıncı yarış hafta sonu, 15 Temmuz Cumartesi günü sabaha karşı saat 03.00 ile 04.30’da gerçekleştirilecek 1 buçuk saatlik Antrenman Seansı ile başlayacak. Sıralama Turları ise aynı gün saat 08.20’de düzenlenecek. Sezonun altıncı yarışının koşulacağı yarış günü ise 16 Temmuz Pazar sabahı 03.20 ile 03.50 saatleri arasında yapılacak ikinci Antrenman Seansıyla başlayacak. Büyük heyecana sahne olması beklenen büyük yarış ise 08:30’da düzenlenecek. Ünlü pist Cem Bölükbaşı’na ilk puanlarını kazandırmıştı Sadece Super Formula serisine değil, bugüne kadar motor sporlarında yer alan birçok seriye ev sahipliği yapan Fuji Uluslararası Yarış Pisti’nin yarım asrı aşkın tarihi bulunuyor. 1960’lı yılların ortalarında hayata geçirilen, ilerleyen yıllarda yenilenen ve son halinde Intercity İstanbul Park dahil olmak üzere birçok ünlü piste imza atan başarılı mühendis Hermann Tilke’nin de imzası bulunan Fuji Uluslararası Yarış Pisti’nde bugün 16 viraj bulunuyor ve 4.563 kilometreden oluşuyor. Toplam 110.000 seyirci kapasitesi bulunan pistin en hızlı tur zamanı ise 2008 yılında Felipe Massa tarafından atıldı. Milli temsilcimiz Cem Bölükbaşı da Super Formula serisindeki ilk yarışına Fuji Uluslararası Yarış Pisti’nde çıkmış, 20’nci sırada başladığı yarışta büyük bir ilerleme kaydederek damalı bayrağı en önde geçen 8’inci isim olmuştu. Böylece Bölükbaşı, büyük çıkış ilk yarışından puanla ayrılma başarısı da göstermişti. Cem Bölükbaşı’na Türkiye’den yoğun destek var Ana sponsorları Borusan Otomotiv, ZES (Zorlu Energy Solutions), Kuzu Grup, Aristo ve TEM Agency yanı sıra Mavi, MESA Holding, Rixos Hotels, Tersane İstanbul, CK Architecture, HRX Racewear İtalya, Gentaş Kimya, Neogen, ve Çınar Rugs desteğiyle Super Formula’da yer alan milli sporcuyu GoTürkiye, Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) da destekliyor. Cem Bölükbaşı’yı sosyal medyada takip etmek için: YouTube  https://www.youtube.com/user/BolukbasiCem   Instagram https://www.instagram.com/CemBolukbasi/ Twitter https://twitter.com/cembolukbasi Twitch https://www.twitch.tv/CemBolukbasi

YAZIN İNCE VE FİT OLMANIN 8 PÜF NOKTASI! Haber

YAZIN İNCE VE FİT OLMANIN 8 PÜF NOKTASI!

YAZIN İNCE VE FİT OLMANIN 8 PÜF NOKTASI! Öğün düzeninizi değiştirmeyin Tatilde yatış ve kalkış saatleri değişse de öğün düzeninizi değiştirmemeye gayret edin. Kahvaltınızı poğaça, simit, beyaz ekmek ve börek gibi yüksek karbonhidrat içeriğiyle diyet baltalayan hamur işleriyle değil, beyaz peynir, zeytin, domates, salatalık ve yumurta gibi sağlıklı ve tok tutan besinlerle yapın.  Kahvaltınızı erken saatlerde yapıyorsanız aralarda gereksiz atıştırmalara engel olmak için mutlaka öğle yemeği yiyin.  Eğer geç kahvaltı ile güne başlıyorsanız öğle yemeğini atlayabilirsiniz. Akşam yemeklerinizi de uygun saatlerde yemeye çalışın. Gece geç saatlerde yemek yemekten kaçının.      Bol su için  Gün içerisinde sıvı alımızın düşük kalmamasına dikkat edin. Yanınızda suyunuz olsun veya gittiğiniz yerlerde su için. Beslenme ve Diyet Uzmanı İpek Ertan “Bu sayede hem mide hacminizin bir kısmını su ile doldurup fazla besin tüketmeye engel olursunuz hem de açlık hissini bastırarak fazla porsiyon tüketmekten kendinizi korursunuz. Çünkü bazen açlık ve susuzluk hislerini karıştırıp susadığımız halde açıkmış sinyalleri alabiliriz” diyor. En sağlıklı sıvıların başında suyun geldiğini vurgulayan İpek Ertan, ayran, kefir, sade maden suyu, buzlu ev yapımı şekersiz yeşil / siyah çayın da sağlıklı alternatifler olduğunu belirtiyor.  Ev yapımı soğuk çaylara tatlandırmak için tarçın veya limon - şeftali gibi meyveleri de ekleyebilirsiniz. Sebze tüketimine ağırlık verin  Mevsim sebzeleri tüketmeye özen gösterin. Pişmiş sebzeler çiğ sebzelere göre çok daha fazla tok tutma özelliğine sahip olduğundan yaz sıcaklarında zeytinyağlı sebzeleri tercih edebilirsiniz. Ancak sebze yemeğinin yanında mutlaka salata da tüketin. Tüm öğünlerinizde iyi yıkanmış çiğ sebzeler (salatalar) bulunsun.  Yeterli protein alın Yumurta, peynir, et, tavuk, balık, hindi, deniz ürünleri, kurubaklagiller gibi yüksek protein içeren besinler tüketerek hem metabolizmanızı hızlandırabilir hem de tok kalma sürenizi  uzatarak diyeti baltalayan gereksiz atıştırmalıkların önüne geçebilirsiniz. Beslenme ve Diyet Uzmanı İpek Ertan “Bir çok insan tarafından kurubaklagiller kış yemeğiymiş gibi düşünülse de yazları da haşlanarak yapılan kurubaklagil salataları oldukça lezzetli ve iyi bir protein kaynağı olarak tüketilebilir. Kurubaklagiller aynı zamanda yüksek lif içerikleriyle bağırsakları da çalıştırarak kilo verme sürecine katkı sağlar” diyor.  Yoğurt tüketin  Kalsiyumdan zengin besinlerin tok tutma özellikleri olduğundan, ana yemeklerde veya ara öğünlerde yoğurt, ayran ve kefir gibi besilenler tüketmeye özen gösterin. Ana yemeklerde yoğurtlu salata, ayran veya soğuk yoğurt çorbası olarak da menüye eklenebilir. Ara öğünlerde ise kefir ve meyve veya yoğurt ve musli çok güzel ara öğün alternatifleri olabilir. Tok tutan ara öğünler yapın Beslenme ve Diyet Uzmanı İpek Ertan “Gereksiz atıştırmalar yapmamak ve önünüze çıkan kalorili yiyeceklere hayır diyebilmek için öncelikle tok olmak gerekiyor. Bunun için öğün aralarınızı çok uzun tutmayın. Genel olarak 4-5 saatte bir sağlıklı öğünler yaparsanız çok açlık hissetmezsiniz. Ara öğünlerde de kendinize lif ve su içeriği yüksek ara öğün hazırlarsanız tokluğunuzu uzun süre sağlayabilirsiniz. Ara öğünlerinizi bazen yaz sıcağında serinletici bir smoothie ile de yapabilirsiniz. Örneğin; içine salatalık, yeşil elma/ şeftali/ çilek ve 2 yemek kaşığı chia tohumu veya 2 yemek kaşığı yulaf kepeği unu eklediğiniz bir smoothie hazırlayabilirsiniz” diyor.  Yaz meyvelerinde aşırıya kaçmayın Yaz aylarında ara öğünlerde tüketeceğiniz yaz meyveleri bol lif ve su içerdiğinden bu özellikleri ile hem tatlı tüketimi isteğini azaltıyor hem de su tüketimini artırıyor. Ancak dikkat! Yaz meyvelerinin lezzetine kanıp aşırıya kaçmayın! Porsiyon kontrolü yapmaya özen gösterin aksi halde meyve tüketiminde aşırıya kaçmak kilo almanıza neden olacaktır. Örneğin; 4 ince dilim karpuz ile 1 dilim peynir veya 2 küçük salkım üzüm ile 3 tam ceviz ya da 1 şeftali ile 1 kase yoğurdu ara öğünde tüketebilirsiniz.   Dondurmaya dikkat edin! Beslenme ve Diyet Uzmanı İpek Ertan “Birçok tatlıdan daha düşük olsa da, dondurmanın enerjisi dikkate almaya değer. Bu nedenle tüketiminde aşırıya kaçmayın. Ayrıca dondurmayı yemeklerin ardından değil, ara öğün olarak tüketmeniz çok daha doğru bir tercih olacaktır. En sağlıklısı tabiki gerçek sütten ve gerçek meyvelerden yapılmış olanlardır. Bu nedenle yüksek şeker içerikli hazır dondurmalar yerine onları tercih etmeye çalışın. Şeker içeren bir besin olduğu için haftada iki-üç kez, ikişer topu aşmamaya özen gösterin.

YENİ DOĞAN BEBEKLERİN İLK HEDİYESİ TOROSLAR BELEDİYESİNDEN Haber

YENİ DOĞAN BEBEKLERİN İLK HEDİYESİ TOROSLAR BELEDİYESİNDEN

YENİ DOĞAN BEBEKLERİN İLK HEDİYESİ TOROSLAR BELEDİYESİNDEN Toroslar Belediyesi, ilçede yeni bebeği olan ailelerin mutluluklarına ortak olmaya devam ediyor. “İlk Nefes” Projesi kapsamında,  yeni doğan bebekler tespit edilerek ailelere ulaşılıyor ve  “İlk Nefes Çantası” hediye ediliyor. Belediye, bir yılda 630 aileye İlk Nefes Projesi ile destek oldu. Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde sürdürülen çalışma kapsamında bebeğini kucağına alan ailelere hediye edilen İlk Nefes Çantalarında, bebeklerin temel ihtiyaçlarını karşılayacak eşyalar bulunuyor. İlçenin dört bir yanında “Hoş Geldin Bebek” ziyaretlerini sürdüren İlk Nefes ekibi, Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz’ın hediyesi olan çantayı yeni doğan bebeklerin ailelerine teslim ediyor. İlk Nefes çantasını alan aileler ise Başkan Yılmaz’a, bu ince düşüncesinden dolayı teşekkür ederek başarılarının devamını diledi. BAŞKAN YILMAZ; “İYİ GÜNDE, KÖTÜ GÜNDE VATANDAŞIMIZIN HER ZAMAN YANINDAYIZ”   Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz, iyi günde, kötü günde vatandaşların her zaman yanında olduklarını belirterek; “İlçemizde her bireyin doğumundan başlayarak hayatın her alanında hizmetlerimizle yanında oluyoruz” dedi. “Biz büyük bir aileyiz” diyen Başkan Yılmaz; “Bu büyük aileye yeni katılan her birey bizim evladımız ve onlar için hazırladığımız “İlk Nefes Çantalarımızı” ailelerimize ulaştırıyoruz. Sağlıklı nesiller yetiştirmek ve ailelere bir nebze de olsa katkı sağlamak amacıyla bu çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Minik yavrularımıza sağlıklı ve uzun ömürler diliyorum” şeklinde konuştu.

HALKALI-KAPIKULE DEMİRYOLU HATTI Haber

HALKALI-KAPIKULE DEMİRYOLU HATTI

HALKALI-KAPIKULE DEMİRYOLU HATTI Törende konuşan ve projenin önemine değinen Uraloğlu, bu projenin Asya-Avrupa Demiryolu Koridorunun ilk parçasını oluşturduğunu söyledi. Uraloğlu, “Bu demiryolu hattı Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki ilişkileri daha da güçlendirecek ve dostluğumuzu perçinleyecektir. Halkalı Kapıkule Demiryolu Projesi, Asya-Avrupa Demiryolu Koridorunun ilk parçasını oluşturmaktadır. Bu proje, İpek Demiryolu güzergâhının ülkemizden geçen bölümü ile Avrupa bağlantısını oluşturan en önemli halkalarından birini teşkil etmektedir” dedi. YÜK TAŞIMA 6 SAAT 30 DAKİKADAN 2 SAAT 30’DAKİKAYA DÜŞECEK Bakan Uraloğlu, 153 kilometrelik Kapıkule-Çerkezköy, 67 kilometrelik Çerkezköy-Ispartakule ve 9 km Ispartakule- Halkalı olmak üzere 3 kısım olan hatların tamamlanmasıyla, Halkalı-Kapıkule arası yolcu seyahat süresinin 4 saatten 1 saat 30 dakikaya; yük taşıma süresinin ise 6 saat 30 dakikadan 2 saat 30 dakikaya düşeceğini söyledi. Uraloğlu, “Mevcut hat kapasitesinin de 4 katına çıkması hedeflenmektedir. Halkalı-Kapıkule Demiryolu Hattı ise özellikle Çerkezköy-Kapıkule kesiminde yeni bir güzergahta saatte 200 km hız yapma niteliği ile hattın yük taşıma kapasitesini artırmakla kalmayıp ülkemizin AB ile yüksek standartlı demiryolu ile bağlanmasını sağlayacaktır” diye konuştu.   İPEK DEMİRYOLU’NUN EN ÖNEMLİ HALKASI Bakan Uraloğlu, ülkemizin Asya, Avrupa ve Afrika olmak üzere üç kıtayı birbirine bağlayan ve çok önemli bir jeostratejik ve jeopolitik bir konuma sahip olduğunu, İpek Demiryolunun en önemli halkası ve Avrupa’nın başlangıç noktası olduğunu söyledi. Uraloğlu, Türkiye’nin Demokratik Hukuk Yapısı ve serbest piyasa ekonomisi ile batının tüm kurumlarıyla bütünleşmeyi benimsemiş olduğunu, Türkiye’nin Avrupa Birliği açısından çok önemli bir paydaş olduğunu belirtti. TÜRK ÜRETİCİLER AVRUPA’NIN VAZGEÇİLMEZ TİCARİ ORTAKLARI Bakan Uraloğlu, şu anda yapım aşamasında olan Çerkezköy-Kapıkule demiryoluyla beraber, Kapıkule de Türkiye'yi Avrupa sınırına bağlayan Trans-Avrupa Ulaşım Ağının bir parçası olacağını söyleyerek, “Avrupa için Türk üreticiler üretim ve tedarik zincirinin önemli bir parçası ve vazgeçilmez ticari ortaklarıdır” dedi. ANA YURDUMUZUN DEMİR AĞLARLA ÖRÜLMESİ VİZYONUNA SAHİP ÇIKTIK Bakan Uraloğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 2003 yılından itibaren Demiryolları için başlattıkları gelişim hamleleriyle devlet politikalarını oluşturduklarını ve öncelikli sektör olarak belirlediklerini açıklayarak: “2003-2023 yılları arasında ülkemizde demiryollarında ciddi yatırımlar, iyileştirme, yenileme ve kalkınma hamleleri gerçekleştirdik.  Son 21 yılda demiryollarına yaklaşık 880 milyar Lira yatırım yaptık. “Yurdumuzun demir ağlarla örülmesi” vizyonuna sahip çıktık. Demiryollarımızın tamamını elden geçirdik ve yeniledik. 2003 yılında yaklaşık 11 bin kilometre olan demiryolu uzunluğumuza; 2023 yılı itibariyle, 2 bin 250 kilometresi YHT ve Hızlı tren hattı olmak üzere yaklaşık 3 bin kilometre ekledik. 14 bin kilometreye yükselttik” dedi. LONDRA’DAN PEKİN’E UZANAN DEMİR İPEK YOLU Ülkemizin ulaşım alanında yaptığı yatırımlardan bahseden Bakan Uraloğlu, çok modlu bağlantı oluşturmanın yanı sıra, kıtalar arasında uluslararası kesintisiz ve kaliteli ulaştırma altyapıları tesis etmek için planlama yaptıklarını ve hayata geçirdiklerini belirtti.  “Londra’dan Pekin’e uzanan Demir İpek Yolu’nun hayata geçmesi; bu hatta taşımacılık faaliyetlerinin en etkin şekilde gerçekleştirilmesi büyük bir titizlikle ele aldığımız işlerin başında geliyor” diye konuştu.

Z KUŞAĞININ %84'Ü GERÇEKÇİ   MARKALARA GÜVENİYOR Haber

Z KUŞAĞININ %84'Ü GERÇEKÇİ MARKALARA GÜVENİYOR

Z KUŞAĞININ %84'Ü GERÇEKÇİ MARKALARA GÜVENİYOR Gün geçtikçe değişen dünyaya hızla adapte olan Z kuşağı, kendileriyle aynı değerleri paylaşan markalara yöneliyor. Ad Age tarafından yayınlanan verilere göre Z kuşağının %84'ü, gerçek kişileri ve ifadeleri kullanan markalara daha çok güveniyor. Özgünlük, bireysellik, sürdürülebilirlik, kalite ve minimalizm gibi değerleri önemseyen Z kuşağı, satın alacağı ürünün kendisine hitap etmesini ve hayatını kolaylaştırmasını talep ediyor. Z kuşağının ilgi ve isteklerine dahil olmanın marka ile tüketici arasındaki bağı güçlendireceğinden bahseden Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, “Özgün, yenilikçi, teknolojik gibi Z kuşağını tanımlayan özellikleri ambalaj tasarımında yansıtmamız gerekiyor. İlham verici, şeffaf ve gerçekçi ögelerle tasarlanmış ambalajla dikkatini çekeceğimiz Z kuşağının sadakatini kazanarak hayatlarında kalıcı bir yer edinebiliriz.” sözlerini kullandı.  “Z Kuşağı Marka ile Ortak Paydada Buluşmak İstiyor” Dijital dünyanın içine doğmuş, diğer nesillerden daha eğitimli ve teknolojik açıdan bilgili olan Z kuşağı, markayla açık diyaloglar kurmak istiyor. Yenilikçi, yaratıcı ve çözüm sunan ürünler daha çok dikkatlerini çekerken tarzlarının ve fikirlerinin markalar tarafından şekillendirilmesini talep ediyor. Aynı zamanda çevre konusunda da duyarlılığı yüksek olan Z kuşağına markanın sürdürülebilirlik çabaları ile ilgili detayları sunmak gerekiyor. Z kuşağının dünyasına hitap edecek ambalajların özgün mesajlarla şeffaflık çerçevesinde tasarlanması gerektiğini belirten Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, “Erişilebilir, sürdürülebilir ve şeffaf markalar Z kuşağının daha çok dikkatini çekiyor. Bu sebeple ambalajda marka değerine, sürdürülebilirlik çalışmalarına ve gençliğe ilham olacak yaratıcı ögelere yer vermek gerekiyor. Yani Z kuşağı markayı satın almaktan ziyade marka ile ortak paydada buluşmak istiyor.” açıklamasında bulundu. Z Kuşağı Sosyal Medyadan Besleniyor Dijital uygulamalar ve ekranla oldukça iç içe olan Z kuşağı, satın alma davranışlarında sosyal medyadan etkileniyor. Z kuşağı sosyal medyada kendi deneyimlerini paylaşarak bağlantı kurduğu kitlenin görüşlerine önem veriyor. Z kuşağının dikkatini çekmek ve markayla ortak bir bilinç oluşturmak için sosyal medyayı etkin kullanmak gerektiğini söyleyen Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, “Her zaman çevrimiçi olan Z kuşağının hızına yetişmek önem teşkil ediyor. Dijital dünyaya belki de herkesten daha fazla hakim olan bu teknolojik Z kuşağına sosyal medya ile en erken şekilde ulaşarak satın alma davranışlarını ve markaya duyduğu merakı önemli ölçüde etkileyebiliriz.“ ifadelerini kullandı. Tasarist Hakkında: Misyon edindiği stratejik tasarım geliştirme sürecinde sadece tüketiciyi anlamaya yönelik değil, alıcı ve tüketici iç görülerini ayrı ayrı ele alarak yaratıcılığı ön planda tutan Tasarist, 2011 yılından itibaren FMCG (Hızlı Tüketim Ürünleri) sektöründeki öncü konumunda olan birçok markanın ambalaj tasarımlarını yapıyor. Kurulduğu günden bugüne tasarımlarıyla yaratıcılık ve tasarım üzerine 40’tan fazla ulusal ve uluslararası ödül kazanan Tasarist, trendleri takip eden ve alanında deneyimli ekibiyle dünyada ve Türkiye’de ilklere imza atmaya devam ediyor. Uzun yıllardır projelerinde yararlandığı yapay zeka teknolojileri sayesinde yaratıcılık anlayışını sürekli besleyen ve vizyonları arasına insan-yapay zeka uyumunun optimum haline erişmeyi yerleştiren Tasarist, Yaratıcı Direktörü Musa Çelik liderliğinde hareket ediyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİR BESLENME SAĞLIK VERİYOR VE İSRAFI ÖNLÜYOR Haber

SÜRDÜRÜLEBİLİR BESLENME SAĞLIK VERİYOR VE İSRAFI ÖNLÜYOR

SÜRDÜRÜLEBİLİR BESLENME SAĞLIK VERİYOR VE İSRAFI ÖNLÜYOR Dünya nüfusu 2000 yılından bu yana sürekli artıyor ve 2050 yılında da büyük bir artış öngörülüyor. Türkiye'nin nüfusunun da 2050 yılında 100 milyonu aşması bekleniyor. Bu hızlı nüfus artışı, insanları besleme, su temini, enerji sağlama gibi temel ihtiyaçların karşılanması konusunda büyük zorluklara neden oluyor. Artan insan nüfusunun tükettiği enerji gerek besinlere gerekse iklimlere zarar verebiliyor. Sürdürülebilir beslenme ile nüfusun artan gıda talebi karşılanabiliyor. Akdeniz beslenme biçimi, Nordik diyeti, Çift piramit diyeti, Vegan ve Vejeteryan diyetlerle sürdürülebilir beslenme biçimleri karbon ve su ayak izini düşürmeye katkı sağlıyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uz. Dyt. Aslıhan Altuntaş, 11 Temmuz Dünya Nüfus Günü ile ilgili bilgi verdi, sürdürülebilir beslenmenin faydalarını ve yöntemlerini anlattı. Artan nüfus gıda talebini artırıyor Artan insan nüfusu, gıda talebini artırmakta ve gıda endüstrisini daha verimli olmaya yönlendirmektedir. Son 10 yılda gıda endüstrisindeki yenilikler ve gelişen teknolojiler, daha fazla gıda üretimi ve sürdürülebilirlik için önemli adımlar atılmıştır. Gıda endüstrisindeki yenilikler ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımlar, artan nüfusun beslenmesini karşılamak ve çevresel etkileri azaltmak için önemli adımlardır. Ancak, daha fazla çalışma ve yatırım gerekmektedir, çünkü nüfus artışıyla birlikte gıda güvencesi ve sürdürülebilirlik konularında hala önemli zorluklar vardır. Artan insan nüfusunun iklim ve çevreye etkisi oldukça büyük bir endişe kaynağıdır. Nüfus artışı, daha fazla enerji, su ve gıda talebi demektir, bu da doğal kaynakların aşırı kullanımına ve çevresel baskılara yol açmaktadır. Bu durum ekosistem hizmetlerinin azalmasına ve doğal kaynakların tükenmesine neden olabilir. Sürdürülebilir beslenmenin farklı çeşitleri bulunuyor Artan insan nüfusuyla birlikte iklim değişikliği, çevresel bozulma ve kaynakların tükenmesi gibi sorunlarla mücadele etmek için sürdürülebilirlik odaklı politikalar ve çözümler gerekmektedir. Bu çözümlerden biri de sürdürülebilir beslenme çeşitleri olabilmektedir. Sürdürülebilir beslenme çeşitleri; Akdeniz beslenme tipi; taze gıdalar ve doymamış yağlar tüketilir. İşlenmiş ve paketli gıdaları tüketim oranı düşüktür. Ülkemiz için en uygun seçenek Akdeniz beslenme modeli olarak belirlenmiştir. Sürdürülebilir diyetlere çok kültürlü bir yaklaşım ile yerli veya yerel gıda sistemlerini anlayarak, gıdalar ve diyetlerle ilgili kültürel bilgideki çeşitliliği korumak için de fırsatlar sunabilmektedir. Aynı zamanda, yemek ve kültüre ilişkin geleneksel bilginin korunmasının önemini de gündeme getirmektedir. Ekolojik ayak izi bakımından beslenme modelleri incelendiğinde, Akdeniz diyetinin diğerlerine göre azot, karbon, su ve enerji ayak izinin daha küçük olması, dünyamızın sağlığına daha az olumsuz etki gösteren sürdürülebilir bir beslenme modeli olarak görülmektedir.Nordik diyeti; İskandinav ülkeleri olan Danimarka, Finlandiya, Norveç, İzlanda, İsveç gibi ülkelerdeki geleneksel yeme biçimi Nordik diyetine dayanmaktadır. Akdeniz diyeti ile benzerlik göstermektedir. Zeytinyağı yerine kanola yağı kullanılması Akdeniz diyetinden en önemli farkıdır.Çift piramit diyeti; klasik besin piramidinin yani Akdeniz beslenmesinin yanına besinlerin ekolojik ayak izleri sınıflandırılmaktadır. Hem bireysel hem de ekosistem açısından yeterli olacak besinleri göstermektedir.Vegan ve Vejetaryen diyetler; kırmızı et, tavuk, balık veya peynir gibi hayvansal kaynaklı besinlerin elimine edildiği diyetlerdir. Meyve sebze mevsiminde tüketilmeli Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından yürütülen “Live Well Plate for Low Impact Food in Europe” (LIFE) projesi’ne göre; sürdürülebilir bir diyetin 6 temel ilkesi bulunmaktadır. Sebze ve meyve tüketimini artırmakBesin çeşitliliğini sağlamakEt tüketimini makul seviyelere indirmekGıda israfını önlemekSertifikalı gıda satın almakŞeker, şekerli içecekler, yağ, tuz ve tuz içeriği yüksek gıdaların tüketimini azaltmak Meyve sebze tüketiminde her zaman mevsiminde olanları tercih etmek, mümkünse pazarlardan alışveriş yapmak önem kazanmaktadır. Bu kapsamda ekolojik pazarlar takip edilebilir. Her gün mor, kırmızı, turuncu, sarı, koyu yeşil, açık yeşil, beyaz olmak üzere 7 farklı renkte sebze ve meyve her gün tüketilmelidir. 6 yumruk sebze ve 2 yumruk kadar meyve günlük minimum tüketim olmalıdır. Günde 1-2 su bardağı yoğurt veya kefir, haftada 1 kez kırmızı et, haftada 1 kez balık veya haftada 1 kez tavuk ana yemek olarak tercih edilebilir. Diğer günlerde protein ihtiyacı bezelye, barbunya, nohut, kuru fasulye veya börülce gibi bitkisel proteinlerden gelebilir ve sebzeler de haftada en az 2 gün ana yemek olabilir. Bu temel ilkeler uygulandığında karbon ayak izi düşürülmekte ve sürdürülebilir bir beslenme şekliyle hem sağlığa hem de doğaya faydalı olunabilmektedir.

YAZ GRİBİNDEN KORUNMAK İÇİN KLİMA KULLANMANIN 7 ALTIN KURALI Haber

YAZ GRİBİNDEN KORUNMAK İÇİN KLİMA KULLANMANIN 7 ALTIN KURALI

YAZ GRİBİNDEN KORUNMAK İÇİN KLİMA KULLANMANIN 7 ALTIN KURALI Yavaş yavaş hasta ediyor Havaların yüksek sıcaklıklara ulaştığı yaz aylarında soğuk algınlığı ortaya çıkabilir ve kendini grip, nezle, üşütme gibi belirtiler ile gösterebilir. Ancak halk arasında bilinen adı ile “yaz gribi” ifadesi kışın yakalanan gripten çok farklı bir anlam içerir. Yaz gribinin gerçek adı ‘Lejyoner hastalığı’ veya ‘Klima Hastalığı’dır. Grip ile benzer belirtiler gösterse de hastalığın sebep olduğu organizmalar gribe göre çok farklıdır. Öncelikle bu hastalık kişiden kişiye bulaşmaz. Hastalık mikrobu; su tesisatlarında, soğutma kulelerinde, havalandırma sistemlerinde çoğalarak bulaşır. Bu cihazların içinden geçen suların zerreciklerinin solunması veya istem dışı nefes yollarına kaçması ile ortaya çıkar. Günler içinde kişinin yavaş yavaş hastalanmasına neden olur.  Lejyoner hastalığının belirtileri şöyle sıralanabilir; Baş ağrısıKas ağrısıTitreme40 °C veya daha yüksek ateş İkinci veya üçüncü günde aşağıdakileri içerebilecek başka belirtiler de görülebilir; Mukus ve bazen kan getirebilen öksürükNefes darlığıGöğüs ağrısıMide bulantısı, kusma ve ishal gibi gastrointestinal semptomlarZihinsel bulanıklık  Kış gribinde kullanılan ilaçlar etkili olmuyor! Lejyoner Hastalığı tedavisinde kesinlikle daha önce kış gribi ve soğuk algınlığında kullanılan ya da çevreden tavsiye edilen ilaçlar dikkate alınmamalıdır. Mutlaka bir kulak burun boğaz hastalıkları veya göğüs hastalıkları uzmanına muayene olunarak, doktorun tavsiye ettiği ilaçlar kullanılmalıdır. Bu hastalığa en başından yakalanmamak için de çeşitli önlemler alınabilir. Klimaların ve havalandırma sistemlerinin genel bakım ve temizlikleri ile periyodik filtre değişikliklerinin zamanında yapılması; havuzların bakım, ilaçlama, havalandırma işlemlerinin; su değişimi, zemin temizliği ve havuz suyu boşaltılarak yapılan detaylı zemin temizliğinin zamanında ve özenle yapılması bu önlemler arasında sıralanabilir.  Doğru klima kullanımı Yazın klima kullanımı genel olarak minimum düzeyde olmalıdır. Ancak klima kullanılması gerekiyorsa, klimanın sık sık kapatılması bir süre bekledikten sonra tekrar açılması, hafif ama kesintisiz birkaç saat çalıştırılması,  sıcaklık ayarının çok düşürülmemesi, ideal serinliği elde edecek şekilde kurulması, bakımlarının düzenli olarak yaptırılması ve filtrelerinin zamanında yenilenmesi çok önemlidir. Uyunacak olan odanın pencere yoluyla havalandırılması, klima ile serinletilmesinden daha sağlıklıdır.   Yaz gribinden korunmak için klima kullanırken bunlara dikkat edin; Gün boyu yaklaşık her saat başı bir bardak su içilmelidir. Klima yaklaşık 22 - 23 derece civarında bir sıcaklıkta tutulmalıdır. Soğuk hava çıkış hızı (üfleme) en düşük şiddette olmalıdır.Soğuk hava çıkış yönü odanın tavanına dönük olmalı, sabit kalmalıdır.  Klima uyuyan kişilerin üzerine direkt yönlenmemelidir.  Hem pencere hem klimanın açık olduğu bir odada uyumak doğru değildir. Üşüme hissiyle uyanıldığında klimayı kapatılmamalı, sıcaklık ayarı 3 - 4 derece artırılmalıdır.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.