Beştepe'de yapılan Milli Tarım Projesi'nde konuşan Başbakan Binali Yıldırım, çiftçiye müjde verdi: Mazotta deponun yarısı sizden yarısı bizden...
Haber Giriş Tarihi: 14.11.2016 14:53
Haber Güncellenme Tarihi: 14.11.2016 14:53
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bilginhaberci.com
Başbakan Binali Yıldırım, Milli Tarım Projesi'nde konuştu. Başbakan'ın açıklamaları şöyle: Siyasetteki önceliğimiz sizlerin, çiftçilerimizin, milletimizin mutluluğudur. Bunun için önce insan diyerek yola çıktık, insanı yücelt ki devlet yücelsin diyerek çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Her zaman gerçekçi kararları alıyor, gerçekçi politikaları izliyoruz. Hedefimiz vatandaşımızın refahı ve huzurunu sağlamak, huzur refah içerisinde hayatını idame ettirmesidir. Ekonomiyi sadece rakamlardan, istatistiklerden ibaret görmüyoruz. Tarım hem Türkiye'de hem dünyada stratejik bir üründür. 2050 yılına kadar dünya nüfusunun 10 milyar olacağının, gıdaya bağımlılığının yüzde 60 seviyelerinde olacağı ifade edildi. Birçok sektör gelir geçer ama tarım sektörü bırakın önemini yitirmek gittikçe önemini daha da arttıracaktır. Türkiye tarımda yıllık hasılasını arttırarak bugünlere geldi. Tarımdaki hasılamız 147 milyar liraya yükseldi. İhracatımız 18 milyar dolara yaklaştı. Bir yandan köylerden, kırsaldan şehire göç devam ederken bu artış nasıl oluyor? Tarımda bakış açısı değişti. Küçük işletmelerden daha büyük ölçekli ticari işletmelere geçiş oldu ve dolayısıyla üretim miktarı arttı.
BİZ DİYORUZ Kİ: KAFANA GÖRE DEĞİL HAVZANA GÖRE EK
Milli Tarım Projesi'nin amacı topraklarımızı daha iyi değerlendirmektir. Patetesi Niğde, Aksaray, Ödemiş'te ekiyoruz, patates rekoltesi çok olunca bu kez fiyatlar düşüyor. Bu havazalara göre tarım 941 havzaya göre ekimlerin yapılması, ürünlerin belirlenmesi aslında tarım sektöründe köklü bir değişikliği işaret ediyor. Biz buna kısacak "kafana göre değil havzana göre ek". Türkiye'nin her köşesinde dengeli bir tarım politikası yerleşmiş olacak. Bütün illerimizi, ilçelerimizi kapsayan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız bir çalışma yaptı. Bugün çiftçinin elinde bir rehber var. Nerelere hangi ürünleri ekersek, orada destek alacağız, teşvik alacağız. Buraların hepsi belirlendi. Böylece kaynak israfına da son vermiş olacağız. Çiftçi yaptığı işten mutlu olmuyorsa, onca alın teri, el emeği boşa gidiyorsa o zaman bir yerde bir yanlış var demektir. Burada Bakanımız projenin bütün detaylarını anlattı. Biz AK Parti iktidarında geçtiğimiz 14 yıl içerisinde tarım sektörüne tam 90 milyar başka bir deyişle 90 katrilyon lira d estek verdik. Helali hoş olsun. Tarım sektörü bunu hak ediyor. Daha fazla da destek vermeliyiz. Bu destekler daha fazla olmalı. Tarım sektörü kaynak tüketen değil; Türkiye'nin büyümesine, gelişmesine katkı sağlayan sektörlerin başında olmaya devam ediyor.
Bu desteği verirken yöntem değişikliğine gidiyoruz. Yılda iki sefer; bir ekerken bir de biçerken. Nisan-Mayıs'ta bir destek Eylül-Ekim'de topluca destek vermek üzere bu işi sadeleştirelim. Para geliyor, hiçbir işine yaramıyor, faizle kredi alınıyor vs. Dolayısıyla destek arada yok elip gidiyor. Diyelim ki bir yıl içerisinde 14-15 milyar destek yapacağız, bunun yarısını Nisan-Mayıs, diğer yarısını Eylül-Ekim'de vereceğiz. Siz de ne alacağınızı bileceksiniz, işinizi ona göre yapacaksınız. Tarım sektörümüzün tabii birçok ihtiyacı var, sorunu var. Ama tarım sektörünün burada çiftçilik yapan kardeşlerimiz bilir, iki tane önemli girdisi var. Biri mazot, biri gübre. Bunlar önemli gider kalemleri. Bunlara destekler içerisinde bunlara ağırlık vereceğiz. Bu iki kalemin yükünü hafifletmek için üzerinizdeki maliyeti azaltmak için özellikle gübreye ve yakıta yoğunlaşacağız. Orada da 2017'den itibaren gübrede zaten KDV'yi kaldırdık, Tarım Kredi Koofperatifleri'nin girişimleriyle ayrıca ucuzlama yapıldı, bir mesafe aldık. Mazot için de diyoruz ki, deponun yarısı sizden, yarısı bizden.
SULAMA İŞİNİ TARIM BAKANLIĞIMIZ YÜRÜTECEK
Tarımda verimliliği arttırmak için iki şeye ihtiyacımız var. Bir toplulaştırmayı hızlandırmamız lazım. Bu konudaki mevzuatta istediğimiz hızda yol alamıyoruz. Miras nedeniyle büyük tarlalar bölüne bölüne bir evreye düştü. Hiç kimsenin işine yaramıyor, toprakları kullanamıyoruz. Onun için miras yoluyla bölünmeye yönelik kanuni düzenleme de yaptık. Bunun yanına toplulaştırmayı da daha kolay, daha uygulanır hale getireceğiz. Önümüzdeki 2023 yılına kadar 7 milyon hektar yeni tarım arazisi toplulaştırması gerçekleştirmiş olacağız. Bakanlar Kurulu olarak aldığımız bir kararla sulamada tarlanın başından itibaren sulama işinin sorumluluğunu Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na veriyoruz. Barajların yapımı, suyun tarlaya kadar getirilmesi Orman ve Su İşleri Bakanlığımızın ama tarlalarda kapalı ve her türlü sulama işinin sorumluluğu, yapımı Tarım Bakanlığımız yürütecek. Böylece bu alanda da yaşanan koordinasyon sorunu, öncelikleri giderilmesi meselesi hallolmuş olacaktır.
BUĞDAY İLE KOYUN GERİSİ OYUN
2006'dan bugüne kadar Avrupa'nın en büyük tarımsal hasılasına sahip ülke Türkiye. Dünyanın üçüncü büyük tohumgen bankasını da yine ülkemizde kurduk. Kısaca Milli Tarım Projesi ile ilgili anlatacaklarımız bundan ibaret. Şunu yapmamız lazım: Hayvancılıkta açığımızı et ithal ederek sürdürülebilir hale getiremeyiz. Mutlaka damızcılık hayvancılığını teşvik edeceğiz. Belki bir süre ithalat yapacağız ama bir süre sonra hayvancılıkta kendi kendimize yeten ülke haline gelmeyi hedefliyoruz. Planlarımızı, projelerimizi buna göre yaptık. Tarım alanlarımızı korunmasına yönelik 184 ovamızı özel koruma altına alıyoruz. Buralara fabrika, bina yapılmayacak. Yani bina yapılacaksa, fabrika yapılacaksa tarım arazisi dışında mutlaka yapılması lazım. Ne yazık ki şehirleşmede o güzelim tarım arazilerinden yüksek yüksek beton binalar yükseliyor. Ülkemizin bereketli toprakları beton yığınlarına dönüşüyor. Bu kararla birlikte bunun da önüne geçeceğiz. Buğday ile koyun gerisi oyun. Tahıl ve et bizim için esastır. Bundan böyle meralarımız alçak terör elemanlarıyla değil, çobanlarımızla, çiftçilerimizle ve ülkemizin hayvancılığıyla daha da şenlenecek.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
BAŞBAKAN'DAN ÇİFTÇİLERE MAZOT MÜJDESİ
Beştepe'de yapılan Milli Tarım Projesi'nde konuşan Başbakan Binali Yıldırım, çiftçiye müjde verdi: Mazotta deponun yarısı sizden yarısı bizden...
Başbakan'ın açıklamaları şöyle:
Siyasetteki önceliğimiz sizlerin, çiftçilerimizin, milletimizin mutluluğudur. Bunun için önce insan diyerek yola çıktık, insanı yücelt ki devlet yücelsin diyerek çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Her zaman gerçekçi kararları alıyor, gerçekçi politikaları izliyoruz. Hedefimiz vatandaşımızın refahı ve huzurunu sağlamak, huzur refah içerisinde hayatını idame ettirmesidir. Ekonomiyi sadece rakamlardan, istatistiklerden ibaret görmüyoruz. Tarım hem Türkiye'de hem dünyada stratejik bir üründür. 2050 yılına kadar dünya nüfusunun 10 milyar olacağının, gıdaya bağımlılığının yüzde 60 seviyelerinde olacağı ifade edildi. Birçok sektör gelir geçer ama tarım sektörü bırakın önemini yitirmek gittikçe önemini daha da arttıracaktır. Türkiye tarımda yıllık hasılasını arttırarak bugünlere geldi. Tarımdaki hasılamız 147 milyar liraya yükseldi. İhracatımız 18 milyar dolara yaklaştı. Bir yandan köylerden, kırsaldan şehire göç devam ederken bu artış nasıl oluyor? Tarımda bakış açısı değişti. Küçük işletmelerden daha büyük ölçekli ticari işletmelere geçiş oldu ve dolayısıyla üretim miktarı arttı.
BİZ DİYORUZ Kİ: KAFANA GÖRE DEĞİL HAVZANA GÖRE EK
Milli Tarım Projesi'nin amacı topraklarımızı daha iyi değerlendirmektir. Patetesi Niğde, Aksaray, Ödemiş'te ekiyoruz, patates rekoltesi çok olunca bu kez fiyatlar düşüyor. Bu havazalara göre tarım 941 havzaya göre ekimlerin yapılması, ürünlerin belirlenmesi aslında tarım sektöründe köklü bir değişikliği işaret ediyor. Biz buna kısacak "kafana göre değil havzana göre ek". Türkiye'nin her köşesinde dengeli bir tarım politikası yerleşmiş olacak. Bütün illerimizi, ilçelerimizi kapsayan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız bir çalışma yaptı. Bugün çiftçinin elinde bir rehber var. Nerelere hangi ürünleri ekersek, orada destek alacağız, teşvik alacağız. Buraların hepsi belirlendi. Böylece kaynak israfına da son vermiş olacağız. Çiftçi yaptığı işten mutlu olmuyorsa, onca alın teri, el emeği boşa gidiyorsa o zaman bir yerde bir yanlış var demektir. Burada Bakanımız projenin bütün detaylarını anlattı. Biz AK Parti iktidarında geçtiğimiz 14 yıl içerisinde tarım sektörüne tam 90 milyar başka bir deyişle 90 katrilyon lira d estek verdik. Helali hoş olsun. Tarım sektörü bunu hak ediyor. Daha fazla da destek vermeliyiz. Bu destekler daha fazla olmalı. Tarım sektörü kaynak tüketen değil; Türkiye'nin büyümesine, gelişmesine katkı sağlayan sektörlerin başında olmaya devam ediyor.
MAZON İÇİN DEPONUN YARISI SİZDEN YARISI BİZDEN DİYORUZ
Bu desteği verirken yöntem değişikliğine gidiyoruz. Yılda iki sefer; bir ekerken bir de biçerken. Nisan-Mayıs'ta bir destek Eylül-Ekim'de topluca destek vermek üzere bu işi sadeleştirelim. Para geliyor, hiçbir işine yaramıyor, faizle kredi alınıyor vs. Dolayısıyla destek arada yok elip gidiyor. Diyelim ki bir yıl içerisinde 14-15 milyar destek yapacağız, bunun yarısını Nisan-Mayıs, diğer yarısını Eylül-Ekim'de vereceğiz. Siz de ne alacağınızı bileceksiniz, işinizi ona göre yapacaksınız. Tarım sektörümüzün tabii birçok ihtiyacı var, sorunu var. Ama tarım sektörünün burada çiftçilik yapan kardeşlerimiz bilir, iki tane önemli girdisi var. Biri mazot, biri gübre. Bunlar önemli gider kalemleri. Bunlara destekler içerisinde bunlara ağırlık vereceğiz. Bu iki kalemin yükünü hafifletmek için üzerinizdeki maliyeti azaltmak için özellikle gübreye ve yakıta yoğunlaşacağız. Orada da 2017'den itibaren gübrede zaten KDV'yi kaldırdık, Tarım Kredi Koofperatifleri'nin girişimleriyle ayrıca ucuzlama yapıldı, bir mesafe aldık. Mazot için de diyoruz ki, deponun yarısı sizden, yarısı bizden.
SULAMA İŞİNİ TARIM BAKANLIĞIMIZ YÜRÜTECEK
Tarımda verimliliği arttırmak için iki şeye ihtiyacımız var. Bir toplulaştırmayı hızlandırmamız lazım. Bu konudaki mevzuatta istediğimiz hızda yol alamıyoruz. Miras nedeniyle büyük tarlalar bölüne bölüne bir evreye düştü. Hiç kimsenin işine yaramıyor, toprakları kullanamıyoruz. Onun için miras yoluyla bölünmeye yönelik kanuni düzenleme de yaptık. Bunun yanına toplulaştırmayı da daha kolay, daha uygulanır hale getireceğiz. Önümüzdeki 2023 yılına kadar 7 milyon hektar yeni tarım arazisi toplulaştırması gerçekleştirmiş olacağız. Bakanlar Kurulu olarak aldığımız bir kararla sulamada tarlanın başından itibaren sulama işinin sorumluluğunu Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na veriyoruz. Barajların yapımı, suyun tarlaya kadar getirilmesi Orman ve Su İşleri Bakanlığımızın ama tarlalarda kapalı ve her türlü sulama işinin sorumluluğu, yapımı Tarım Bakanlığımız yürütecek. Böylece bu alanda da yaşanan koordinasyon sorunu, öncelikleri giderilmesi meselesi hallolmuş olacaktır.
BUĞDAY İLE KOYUN GERİSİ OYUN
2006'dan bugüne kadar Avrupa'nın en büyük tarımsal hasılasına sahip ülke Türkiye. Dünyanın üçüncü büyük tohumgen bankasını da yine ülkemizde kurduk. Kısaca Milli Tarım Projesi ile ilgili anlatacaklarımız bundan ibaret. Şunu yapmamız lazım: Hayvancılıkta açığımızı et ithal ederek sürdürülebilir hale getiremeyiz. Mutlaka damızcılık hayvancılığını teşvik edeceğiz. Belki bir süre ithalat yapacağız ama bir süre sonra hayvancılıkta kendi kendimize yeten ülke haline gelmeyi hedefliyoruz. Planlarımızı, projelerimizi buna göre yaptık. Tarım alanlarımızı korunmasına yönelik 184 ovamızı özel koruma altına alıyoruz. Buralara fabrika, bina yapılmayacak. Yani bina yapılacaksa, fabrika yapılacaksa tarım arazisi dışında mutlaka yapılması lazım. Ne yazık ki şehirleşmede o güzelim tarım arazilerinden yüksek yüksek beton binalar yükseliyor. Ülkemizin bereketli toprakları beton yığınlarına dönüşüyor. Bu kararla birlikte bunun da önüne geçeceğiz. Buğday ile koyun gerisi oyun. Tahıl ve et bizim için esastır. Bundan böyle meralarımız alçak terör elemanlarıyla değil, çobanlarımızla, çiftçilerimizle ve ülkemizin hayvancılığıyla daha da şenlenecek.
En Çok Okunan Haberler