HİÇ KİMSENİN HIRSI AKLININ ÖNÜNE GEÇMEMELİ!

Sevgili Mersinliler,Çok değerli hemşehrilerim, Sizlerin destek ve gayretleriyle 30 Mart akşamı sırtımıza çok büyük ve vebali ağır bir görev üstlendik.

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://www.bilginhaberci.com
FERDA BİLGİN- Mersin’in durumu ortada. Mersin’deki insanların demografik yapısı da ortada. Burada dengelerin ne kadar hassas olduğunun da bilinci içerisindeyiz. Çok şükür aklımız yerinde. Ve aldığımız oyun % 32, ikna edemediğimiz kitlenin de % 68 olduğunun bilincindeyiz.

Ancak her şeye rağmen biz Mersinimizi bir barış, bir huzur, bir kardeşlik kenti yapmaya azimli ve kararlıyız. Bu nedenle Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, alevisiyle, sünnisiyle, hristiyanı ile bu kentte yaşayan tüm insanları bir bütün olarak görüyor ve herkesi Mersin ortak paydasında birleştirmenin gayretini güdüyoruz.

Bizler, “Hiç kimsenin bir başkasına üstünlüğü yoktur. Ben arabım, arabın aceme üstünlüğü yoktur. Üstünlük yalnız ve ancak takva iledir” diyen bir Peygamberin ümmetiyiz. Bu anlayışımızı, bu duruşumuzu 20 yıllık Tarsus Belediye Başkanlığımız döneminde gösterdik. Ve bu süre içinde, Tarsus’un bütün unsurları ile bir barış, hoşgörü ve kardeşlik kenti olması için gayret gösterdik. Çok şükür bunu da başardık.

Bizim iyi niyetli bu çabalarımızı baltalamak, provake etmek çabası içinde olan, insanları geçmişte olduğu gibi huzursuz etmek isteyen marjinal gruplar ortamı germeye, insanları birbirine düşürmeye, kentte terör havası estirmeye, tedirgin etmeye çalışmaktadır.

Şunu herkes bilmelidir ki, bizim Kürt kardeşlerimizle bağlarımızı hiçbir şekilde kopartamazlar. Kürt kardeşlerimizle aramıza giremezler. Çünkü bizler aynı dinin, aynı inancın, aynı vatanın ve aynı bayrağın insanlarıyız. Bizler, Kürt kökenli kardeşlerimizle etle-tırnak gibi olmuşuz. Bin küsur yıldır aynı toprağı, aynı kaderi, aynı sevinci ve aynı sıkıntıları paylaşıyoruz. Dolayısıyla bizler bu ülkede kargaşa yaratan, kendilerine hizmet için çırpınan devletin polisine saldıran, insanların canına kasteden, genç-yaşlı, asker-sivil, kadın-çocuk demeden öldüren, vatanı bölmeye çalışan, bayrağımıza karşı her türlü saygısızlığı gösteren, hakaretler yağdıran bu marjinal grupları, Kürt halkının temsilcisi olarak da görmüyoruz.

Bizler hiç kimsenin burnunun kanamasını da istemiyoruz. Ülkemiz son günlerde çok hassas bir dönemden geçiyor. Bizler sorumluluk taşıyan insanlarız. Kimse kimsenin sabrını zorlamamalı. Herkes birbirine saygı göstermeli, herkes birbirini sevmelidir. Zira birisinin hürriyetinin bittiği yerde, bir diğerinin hürriyeti başlar. Demokrasi ve hürriyet anlayışı bunu gerektirir. Demokrasi ve hürriyet hiç kimseye yakıp-yıkma, insanları baskı altına alma, devlet ve millet malına zarar verme, Güneydoğu’da, İstanbul’da, Ankara’da, Tarsus’ta kendilerine hizmet veren belediye, devlet ve özel sektör araçlarını ateşe verme, korku salma ve terör estirme hakkını vermez. Hiç kimse ateşle oynamamalı, hiç kimse yangına körükle gitmemeli, hiç kimse durulan, sakinleşen ve her geçen gün güvenli bir kent olma yolunda ilerleyen Mersinimizi, o eski karanlık günlerine, olumsuzluklarla anılan günlere götürmeye çalışmamalıdır. Zira bu tür çabaların, bu tür gayretlerin hiç kimseye faydası yoktur. Kim bu tür bir gayretin içerisine girerse altında kalır ve batağa ilk önce kendisi saplanır.

Hiç kimsenin karşısındakileri rahatsız ederek, onları yıldırarak, baskı uygulayarak, gece yarılarına kadar gürültü yaparak bir yerlere varması mümkün değildir. Bizlerin, belli mevkilerde görev yapan yöneticiler olarak çok dikkatli davranmak, insanları provake edecek davranışlara fırsat vermemek, bu tür davranışların önünü kesmek, huzur ve güven ortamının tesisi için sorumluluk alma gibi bir mecburiyetimiz de vardır. Bize gelen şikayetler, her an olumsuz bir olay olacakmış hissi, özellikle şanlı bayrağımıza karşı yapılan son menfur saldırı, gençlerin bayrak indirilmesine karşı taşıdığı öfke, bizleri sorumluluk sahibi bir yönetici olarak bazı kararlar almaya sevk etmiştir. Belediye tasarrufunda olan işletmelerde huzuru bozma girişimlerine, gençleri ve Mersin halkını galeyana getirecek davranışlara fırsat vermemek düşüncesiyle, dışarıdan sanatçı getirilmesini yasaklayarak, doğabilecek olumsuz hareketlerin önüne geçmek istedik. Alınan ve uygulamaya konulan bu tedbiri başka yerlere çekerek, insanları kışkırtarak, bazı sorumsuzca tavırlar sergileyerek ortamı germenin, Kürtçe yasaklandı gibi aslı astarı olmayan yalanlarla insanları birbirine düşürmeye çalışmanın insanlıkla, gazetecilikle, demokrasi ve insan hakları ile bağdaşır bir yanının olup olmadığını kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

Bazı kerameti kendinden menkul, kendilerine akil adam süsü vermeye çalışan zavallılar, güya iyi görünmeye, kendilerini iyi göstermeye çalışırken, Mersinimizi nasıl bir girdaba çekmek istediklerinin farkında bile değiller. Bu tür davranışlar gaflet, dalalet değilse bilin ki ihanettir. Şunu herkes bilmelidir ki, kontrolsüz güç güç değil, kontrolsüz tutum ve davranışlar da insanlık değildir. Olaylara at gözlüğü ile bakarak, toplumun çoğunluğunun görüş ve düşüncelerini dikkate almadan değerlendirme yapamazsınız. O görüş ve düşünceler, sadece size ait olarak kalır. Toplumu kendi düşüncelerinize mahkum edemez ve inandıramazsınız.

Kaldı ki insanlar zaten her yerde, her dili istediği gibi konuşuyor, şarkısını söylüyor. Buna hiç kimsenin itirazı ya da müdahalesi yok. Ancak Belediye tesislerinde şu nazik ortamda gelişebilecek herhangi bir nahoş hareketin önüne geçmek de bizlerin en öncelikli görevidir. Kaldı ki biz Kürtçeyi yasakladık gibi bir ifadeyi hiçbir zaman, hiçbir yerde kullanmadık, kullanmayız da. Aklı selim sahibi herkesin şu zor günlerde sinirlerine hakim olması, provakatif davranışlardan kaçınması, oyuna gelmemesi, kent barışına katkı koyması, tahriklere kapılmaması, Mersin ortak paydasında birleşerek üzerine düşeni yapması gerekir. Zira Mersin hepimizin ve gidecek başka yerimiz de yok.

Mersin hizmet bekliyor.

Mersin huzur bekliyor.

Mersin dayanışma bekliyor.

Mersin işsizliğe çare bekliyor.

Mersin problemlerine çözüm bekliyor.

Mersin geleceğine güvenle bakmak istiyor.

Mersin ayağa kalkmak istiyor.

Beklentilerin bu kadar yüksek olduğu bir yerde olayları tahrif etmek, süfli emellerine alet etmek, Mersin’i suni gündemlerle meşgul ederek önünü kesmeye çalışmak, Mersin’e yapılacak en büyük ihanettir.

Mersin’de kavgaya çanak tutmak isteyen bedbahtların oyununa, halkımız kesinlikle gelmeyecek ve huzuru bozmak, insanlar arasına nifak sokarak birbirine düşürmek isteyenlere fırsat vermeyecektir.

Bizler biriz, birbirimizi biliriz.

Demokrasiye gönül veren, haktan, hukuktan, adaletten yana, birlik ve bütünlükten yana olan, ülkesine ve bayrağına sevdalı tüm insanlarımızı, bu tür kışkırtmalara karşı uyanık olmaya davet ediyorum. Bu açıklamayı yapmak ve kamuoyunu bilgilendirmek, birilerine fırsat vermemek, oyunlarını bozmak düşüncesiyle halkımıza saygıyla duyurulur. Bu vesile ile siz değerli hemşehrilerimi Türkmeniyle, Yörüğüyle, Kürdüyle, Arabıyla, alevisiyle, sünnisiyle ve diğer gruplarla bir bütün olarak ele aldığımızı ve eşit haklara sahip bireyler olarak düşündüğümüzü, ancak hiç kimsenin de toplumdan kendilerine özgü bir pozitif ayrımcılık yapmaması gerektiğini hatırlatıyor, herkesi saygıyla, sevgiyle selamlıyor, huzur dolu, barış dolu, kardeşlik dolu ve dostluk dolu günler temenni ediyorum.  

                                                                           Burhanettin KOCAMAZ                                                                       Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı