ALADAĞ'DAN BİLİRKİŞİ RAPORU

Eğitimli olsalardı, öğrenciler kolayca tahliye edilirdi Bilirkişi raporunda 3 kişi asli kusurlu

Adana'nın Aladağ İlçesi'nde 11'i öğrenci 12 kişinin hayatını kaybettiği yurt yangınıyla ilgili Cumhuriyet Savcılığı'nın talep ettiği kesin bilirkişi raporu Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'ndan geldi. Dosyaya konan raporda 3 kişinin asli, 4 kişinin ise tali kusurlu olduğu belirtildi. 4 Aralık'ta tutuklanan 7 şüphelinin avukatları Aladağ Sulh Ceza Mahkemesi'ne bilirkişi raporunu gerekçe göstererek tahliye talebinde bulundu. Mahkeme tali kusurlu gösterilen 4 kişinin tutuksuz olarak yargılanmasına karar vererek tahliye talebini kabul etti. Yangınla ilgili sadece 3 tutuklu kaldı. Bilirkişi raporunda çarpıcı sonuclara yer verildi: Yurt çalışanı personel yangın eğitimi almış ve tatbikat yapmış olsalardı, duman ve sıcak havanın yüksekte olması nedeniyle öğrencileri bilinçli ve soğukkanlı davranarak, dizlerinin üzerinde emekleme şeklinde ağızlarına mendil, bez sararak yangın merdiveninden kaçabilme imkanları olabilirdi. 3 ASLİ KUSURLU Adli Tıp kurumu'ndan gelen rapora göre özellikle ölüm olaylarının meydana geldiği üst katın teknik ve inşaat açısından uygun inşa edilmemesi ve yangın çıkış kapılarının mevzuata aykırı olması nedeniyle bina sahiplerinin, yangın söndürme tüplerinin bulundurulmaması, yanfın tatbikatının yapılmaması, elektrik tesisatının mevzuata uygun hale getirilmemesi nedeniyle yurt yöneticilerinin, tüm bu kusurlara rağmen yurda kullanım izni veren ve yeterli denetim ile olumsuzlukları sonlandırmayan ilgili idarenin yetkililerinin kusurlu olduğu belirtildi.  BİLİRKİŞİ RAPORUNU GEREKÇE GÖSTEREREK TAHLİYE TALEBİ 12 kişinin öldüğü, 24 kişinin yaralandığı olayla ilgili tutuklu bulunan 7 şüphelinin avukatları bilirkişi raporunu gerekçe göstererek müvekkillerinin tahliyelerini talep etti. Mahkeme, raporda asli kusurlu görülen Kızı da ölen yurt müdürü Cumali Genç, müdür yardımcısı İsmail Uğur ile Yurt Görevlisi Mahmut D.'nin tahliye talebini reddederken Ramazan Keleş, Ramazan Dede, Mustafa Öztaş, Mahir Kılınç'ın tutuksuz yargılamak üzere serbest bırakılmasına karar verdi.  YANGIN SİĞORTA KUTUSUNDAN ÇIKMIŞ Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporda ayrıca şu tespitlere yer verildi: Yapılan incelemelerde yangının hararetinden ve kömürleşme dere cesine kadar en fazla yanmanın binanın zemin katında olan resepsiyon olarak kullanılan bölümde, bu bölümde bulunan siğorta kutusu içerisinde tüm şalterin tamamen yandığı gözönüne alındığında yangının bu siğorta içinde başladığı mütalaa edilmiştir.  46 YILLIK BİNADA HİÇİ BAKIM YAPILMAMIŞ Yangının meydana geldiği bina 10970 yıllarında yapılmıştır. Binanın elektrik tesisatında bu tarihten itibaren herhangi bir bakım ve tadilat yapıldığına dair herhangi bir belge ve bulguya rastlanmamıştır. Ayrıca yasalar çerçevesinde mutlaka değerlendirilmesi gereken ve her yıl periyoduk olarak yapılması zorunlu olan, 'Elektrik iç tesisat ve topraklama sistemleri test kontrolü' yapıldığına dair bir rapor görülmemiştir. 46 yıl gibi uzun bir sürede gerek kabloların gerekse ekipmanlarının özelliğini kaybekmiş olabileceği mütala edilmiştir.   PERSONEL EĞİTİMSİZ VE SOĞUKKANLI DAVRANILMAMIŞ Yurtta çalışan personel ve öğrencilerin yangın eğitimi almadıkları ve herhangi bir tatbikat yapmadıkları gerek ifadelerden gerekse verilen bilgilerden anlaşılmıştır. Yurt çalışanı personel yangın eğitimi almış ve tatbikat yapmış olsalardı, öğrencileri bilinçli ve soğukkanlı davranarak zaten yangın merdivenine bitişik durumda bulunan her iki odadaki kişilerin kolayca kurtulabilecekleri düşünülmektedir. Yangın eğitimi ve tatbikatlarda yangın mahallinden kaçmak için duman ve sıcak havanın yüksekte olması nedeniyle dizlerinin üzerinde emekleme şeklinde ağızlarına mendil, bez sararak yanfın merdiveninden kaçabilme imkanları öngörülmüştür. SES GELMEYİNCE MÜDAHALE YAPILMAMIŞ Üst kattaki yangınla alakalı oluşan kısa devre sonucu kapının üzerindeki tavan ve çatı kaplamasının yanmaya başladığı, odada bulunan öğrencilerin kapıya yaklaşamadıklarından dolayı odadan çıkamayıp cam tarafında toplandıkları, ancak karbonmonoksit zehirlenmesine maruz kalmaları nedeniyle şok ve uyku haline geçerek akabinde öldükleri anlaşılmıştır. Bu nedenle çevreden gelenlerce ve itfaiye ekiplerince odadan herhangi bir ses gelmemesi, yurt görevlilerince bilgilendirme yapılmaması üzerine kimsenin bulunmadığı düşünülerek müdahale yapılmadığı anlaşılmıştır.