İhsanoğlu’nun çatı partilerinin 30 Mart 2014 yerel seçim oylarından 5 milyon daha düşük oy alması ve Erdoğan’ın seçimi birinci turda kazanması CHP içinde tartışmanın da fitilini ateşledi. Türkiye genelinde yüzde 6 oyu olmasına rağmen cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 9.8 oy almayı başaran HDP’nin adayı Selahattin Demirtaş’ın başarısı da CHP’deki tartışmanın üç cepheye taşınmasına neden oldu. Tartışmanın birinci cephesini parti içinde ‘ulusalcı’ olarak bilinen ve eski Genel Başkan Deniz Baykal’a yakınlığıyla bilinen vekiller oluştururken, tartışmanın ikinci ekseni ise İhsanoğlu’nun doğru seçim olduğunu savunan parti yönetimi oluşturuyor. Tartışmada bir üçüncü cephe ise Demirtaş’ın başarısını övüp solun yeni lideri yakıştırması yapıyor.
BAYKAL CEPHESİ : GENEL BAŞKAN İSTİFA ETSİN
CHP’de ikinci eksen ‘çatı aday’ İhsanoğlu’na baştan beri karşı çıkan eski Genel Başkan Deniz Baykal’a yakınlığıyla bilinen ve aralarında Emine Ülker Tarhan, Nur Serter ve Süheyl Batum'un da bulunduğu ‘ulusalcı’ kanat. Ülker önderliğinde basın toplantısı düzenleyen bazı vekiller CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun seçimin sorumluluğunu alarak istifa etmesi gerektiğini savunuyor. Kurultay talebinde bulunan vekiller şunları söylüyor: "Yeni bir modele dayalı toplumsal muhalefet dinamiği oluşturmak lazımdır. Zor şartlar güçlü kadroları bulur çıkartır. CHP’nin programından sürekli ödün verilerek sürdürülen anlayışın sonlanması gerekir. “Sayın Genel Başkan ve ekibi demokrasilerde yeri olmayan sadece seçmeni suçlamaktan vazgeçip, makamdan çekilme ve kurultaya gitme olgunluğunu göstermelidir. Bu umutsuzluk ve kaybetme döngüsü artık kırılmalıdır."
Parti yönetimini suçlayan Grup Başkanvekili Muharrem İnce de, "Ortada büyük bir hezimet var, hâlâ susmak ve 'başarılıyız' demek yakışmıyor. Yurttaşlarımızın umutsuzluğa sürüklenmesini ve partimin eriyip gitmesini seyretmeyeceğim” değerlendirmesinde bulunmuştu. KILIÇDAROĞLU CEPHESİ: İHSANOĞLU DOĞRU ADAYDI MUHALİFLER ÇALIŞMADI
Kurultay çağrısı yapan vekillere ‘çatı aday’ İhsanoğlu’nun doğru tercih olduğunu savunan parti yönetimi ise sert tepki gösteriyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu muhalif isimlerin kurultay talebine, “Tüzüğümüzün öngördüğü şekilde kurultay toplanabilir. Yeterli imzayı bulursanız, yaparız” sözleriyle karşılık verirken, Cumhuriyet gazetesine verdiği mülakatta ise muhalif vekillere yönelik şu sert sözleri söyledi: “Bu arkadaşlarımıza sormak isterim: Acaba Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde seçim bölgelerine gidip çalıştılar mı? Hem çalışmayacaksın hem de eleştireceksin. CHP’yi bu eski hastalıktan kurtarmak lazım. CHP’nin tabanı bu çıkışlarından rahatsız. Burada üzülerek ifade edeyim ki, bu arkadaşlarımın çoğunu siyasete taşıyan benim. Bundan da pişmanım.”
CHP Sözcüsü Haluk Koç’ta muhalif vekillere sert sözlerle yüklenip şöyle dedi: AK Parti açısından "ortalığın toz duman" olduğunu ileri süren Koç, "Kimin eli kimin cebinde belli değil bu süreçte, tam da bu ortamda 'hayır AKP gündemde olmamalı, gündeme biz CHP olarak kendimizi taşımalıyız' diyen istirahatteki CHP'li arkadaşlarımızın açıklamaları geliyor. İlk turda, Sayın İhsanoğlu'nun adaylığına partili olmalarına rağmen destek vermeme, alanda sorumluluk almama ve katılımın azalması yönünde tercihlerde bulunma yolunu seçenlerin, eleştiriden önce kendi tavırlarını etik olarak da sorgulamaları gerekmektedir.
DEMİRTAŞ CEPHESİ: SOLUN YENİ LİDERİ
Üçüncü cephede ise İstanbul Milletvekili Melda Onur ile İzmir Milletvekili Rıza Türmen var. Onlar çok sert olmasa da parti yönetimine Demirtaş örneği ile yükleniyorlar. CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur seçim sonuçlarını Twitter'da analiz edip "Demirtaş'ın kendi partisini ve davasını aşan kabul görürlüğüyle solda yeni bir lider olarak var oluşunu çok önemsiyorum" dedi. CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen de Cumhuriyet gazetesine verdiği röportajda şunları söylemişti: "2015 seçimleri öncesinde CHP de yeni bir siyasal vizyon, yeni bir siyaset dili ortaya koymalı. Genel Başkan güven tazeleme ihtiyacı hissediyorsa yararlı olabilir. Yeni bir vizyon ortaya çıkaracaksın, yeni bir kadroyla devam edeceksin. Bugün aslında Demirtaş’ın söylediklerinin CHP’nin söylemi olması gerekir."