Bir taraftan kalifiye eleman sorunu yaşarken diğer taraftan mevcut personelle yola devam etmekte zorlandıklarını anlatan Mehmet Kisin, şunları söyledi: “Ülke olarak zor bir ekonomik süreçten geçiyoruz. Mevcut ekonomik şartlarda maliyetlerimizi karşılayamazken tekrar yeni yılda asgari ücretlere yapılacak olan artış işletmelerimizi büyük ölçüde zorlayacaktır. Eğer bu konuda devlet desteği olmazsa, işletmelerimiz ayakta tutmakta zorlandığımız bu günlerde yapılacak bu artışlarla mevcut işsizler ordusuna yenilerinin katılması kaçınılmazdır.”
“İşveren üzerindeki istihdam maliyeti azaltılmalı” Bunun bir kısırdöngü olduğunu vurgulayan Mehmet Kisin, herkesin geçinebilmesi için iyi rakamlar kazanması gerektiğini, piyasaların hareketlenmesi için sıcak para girmesi gerektiğini bildiklerini, ancak bu sıcak parayı işçisine temin edecek işverenin ise zor durumda olduğunu söyledi. “Hükümetimiz asgari ücret artışını işverene fazla yük getirmeden karşılayacak kanuni düzenlemeler yapmalı” diyen Kisin, “Biz işverenler olarak birlikte çalıştığımız her bir kardeşimize daha fazla ücret vermeyi canı gönülden isteriz. Sonuçta bizler çalışanlarımızla birlikte bir aileyiz. Ancak bu şartlarda bunun mümkün olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. En azından bu geçiş, toparlanma sürecinde işverenin elini rahatlatacak iyileştirmeler hayat kurtaracaktır” değerlendirmesini yaptı.
“Otomotiv köyü kurmayı hedefliyoruz” Mehmet Kisin, sözlerine devam ederken bir diğer sorun olarak uzun süredir dillendirmelerine rağmen henüz istedikleri sonuca ulaşamadıklarını söylediği ‘GalericilerSitesini’ gösterdi. Kentin küçük sanayi sitelerine ihtiyacı olduğuna da dikkat çeken Kisin, sanayi sitelerinin organize sanayi bölgelerinin fidanlığı olduğunu, kentin küçük sanayi sitelerine ve galericiler sitelerine ihtiyaç duyduğunu ifade etti. En son Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un ziyaretini hatırlatan Kisin, “Sayın Bakanımız bu ziyareti sırasında özellikle sektörel sanayi siteleri konusunda açık çek vermişti. Bu konuda da duyarlılık gösterilmesini, çalışmaların kolaylaştırılıp hızlandırılmasını ve 2019 yılında sonuç alabilmeyi bekliyoruz” diye konuştu. Bu çalışmanın bir adım daha ileri taşınabileceğini de ifade eden Kisin, ardından Komite olarak yürüttükleri ‘Otomotiv Köyü’ çalışmaları hakkında bilgi verdi. Yaklaşık 400 dönüm alan üzerine bir Otomotiv Köyü kurmak istediklerini kaydeden Kisin, bu projelerini hayata geçirebilmek için Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin 1/5.000’lik planlarını çıkarmasını beklediklerini anlattı. İlgili kurumlarla arazi tahsisi için görüştüklerine değinen Kisin, tahsis yapılması halinde 18 ay içinde projeyi bitirebileceklerini söyledi. Köy içerisinde sıfır ve ikinci el araç satışları yapılacağını dile getiren Kisin, “Aynı zamanda noterden bankaya, eğitim salonlarından, test sürüş alanlarına, botanik bahçesinden postaneye, lastikçiye, çocuk oyun parkından, otele, sosyal donatılara kadar ihtiyaç duyulabilecek her birimin bu köyde yer almasını planlıyoruz” diye konuştu.
“Fiyat standardı getirilmeli” Sektörde yaşanan bir diğer sıkıntı olarak yapılan işlerde belli bir fiyat standardı bulunmamasını gösteren Mehmet Kisin, bu durumun sektörü de piyasaları da zorladığını anlattı. Ekonomik durgunlukla birlikte maliyet hesaplarının daha çok ön plana çıkmaya, yüksek fiyatların göze gelmeye başladığına değinen Kisin, şunları söyledi: “Maalesef sektörümüzde belli bir fiyat standardı bulunmuyor. Sebebi de işletmelerimizin verdikleri hizmet kalemine göre maliyetlerinin farklı olması. Bunun çözümünün de işletmeleri kendi arasında sınıflandırmaktan geçtiğine inanıyorum. Yapılan iş aynı gibi gözükmesine rağmen bu işler verilen hizmetin kalitesine, kullanılan ürünlerin kalitesine göre değişiyor. Bu nedenle işletmeler belirli kriterler göz önünde bulundurularak A, B, C sınıfı gibi TSE uygunluğu göz önüne alınarak sınıflandırılabilir. Böylece birbirlerine boğdurulmaz. Komite olarak yeni yılda üzerinde çalışacağımız bir diğer konu bu olacak.” Fiyatlama konusunda özellikle sigorta eksperleri arasında ciddi sorunlar yaşandığını vurgulayan Kisin, “Örneğin bir firma 40 yıldır sektörde çalışan bir eksperi kaza tespiti için gönderiyor ve bu eksper bir fiyat belirliyor. Aynı firma arkasından bir eksper daha gönderip ilk eksperin doğru rakam çıkarıp çıkarmadığını denetletiyor. Diğer eksper ise daha uygun fiyata ama kalitesi farklı bir başka yeri örnek gösterip yeni bir çalışma yapabiliyor. Biz bu uygulamayı doğru bulmuyoruz. Yanıltıcı örneklerle 40 yıllık eksperlerin onuruyla oynanmamalı” değerlendirmesini yaptı.
“Araç satışları ciddi ölçüde azaldı” Mersin’de sektörde 2018 yılını değerlendiren Mehmet Kisin,özellikle döviz kurlarındaki dalgalanma nedeniyle bir dönem araç satışlarının durma noktasına geldiğini söyledi. Karlılık oranlarının kalmaması, satışların düşmesiyle birlikte bazı oyuncuların sektörden çıkmak durumunda kaldığını belirten Kisin, bu dönemde ikinci el satışlarıyla tamir bakım yaptıranların daha fazla olduğunu söyledi. Tamir, bakım için gelen kişilerin de ancak birinci derecede zorunlu olan tamir bakımı yaptırmayı tercih ettiğine değinen Kisin, bu durumu ise şöyle açıkladı: “Örneğin yağ değiştirmek için gelen bir araç sahibinin aslında filtreler ya da borular dahil set olarak değişim yaptırması gerekirken o yalnızca günü kurtarabilecek yağı değiştirmeyi tercih ediyor.” Bu dönemde artan banka faiz oranlarının da hem sektörü hem de müşterileri zorladığını ifade eden Kisin, gerek tüketici kredilerinde gerek otomobil kredilerinde faiz oranlarının düşürülmesini beklediklerini anlattı. Yeni yılda, sektördeki firmalarınyenilikleri ve gelişmeleri takip edebilmesi adına fuar ziyaretine ağırlık vereceklerini de dile getiren Kisin, “Mutlaka yurtdışına gitmeye gerek yok, Ülkemizde de düzenlenen çok önemli fuarlar var. Bu fuarlara daha çok üyemizi götürebilmek adına çalışma yürüteceğiz” ifadelerini kullandı.